Sevgili Ulaş Barış zaman zaman, bir paylaşım yapar ve durumunun vahametini kamuoyunun bilgisine getirir. Facebook’un, “Ne düşünüyorsun, Ulaş?” sorusuna verdiği yanıt bu gibi durumlarda, “Usandım” oluyor çoğunlukla.

Ben de usandım.

Hem de çok usandım. Siyasetten, siyasetçilerden usandım, mesela.

Öğrencinin, hastanın, yaşlının, gencin, iş adamının, çalışanın derdini anlamayan, anlamak istemeyen siyaset müessesesinden usandım.

Bu Meclis muhabbetinden usandım en fazla bu aralar.

Meclis’in açılması, Meclis Başkanı’nın seçilmesi ya da seçilememesi sürecini yaşadık hep birlikte.

Haklı olan ile haksız olanların sürekli yer değiştirdiği, yavuz hırsızın ev sahibini bastırma yarışının baş döndürücü bir hızla devam ettiği bu saçma sapan süreçten usandım.

Sadece ben mi usandım? Elbette hayır!

UBP içindeki ‘İrlandalılar’, organize bir şekilde, hatta zaman zaman dönüşümlü olarak, Ünal Üstel’e had bildirmek ve intikam almak için oynadıkları oyunun hesapladıklarından ileri gitmesinden ve bundan artık geriye dönmenin siyasi bir zafiyet olarak algılanacağını düşünmelerinden usandım.

CTP içindekilerin, UBP Genel Başkanı’nın kendi grubuna hakim olamadığını, o nedenle de ülkeye hakim olmasının mümkün olmadığını göstermeye çalışırken, ölçüyü kaçırması ve erken seçim istemediği halde bunda ısrar ediyor görünmesinden de usandım.

Her iki tarafın çok rahat bir şekilde ‘Darbe’ kelimesini rahat rahat kullanabiliyor olmasından usandım ayrıca.

Vekillerin tepiştiği ve asılların şaşkınlık içerisinde seyrettiği bir ortamdan hele çok usandım.

Meclis’i çalıştırıp günlük işlerimizi bizim adımıza yapmak için oralara seçip gönderdiğimiz ve birer kamyon para ödediğimiz kişilerin iş yapmak yerine siyaset yapma taklidi yapıyor olmasından usandım.

Sosyal medyadan eleştiri almasınlar, siyaseten yarar veya zarar görecekler diye kelime oyunlarına sarılıp devletin yasama organını esir almalarından usandım ayrıca.

Bekleyen yasalar, geçmesi gereken bütçe, çalışması gereken komiteler dururken, karşılıklı inat uğruna artık saçmalama noktasına gelinmesinden usandım. 

Çok usandım gerçekten çok usandım.

‘Sözde Meclis Başkanı’ ifadesinin sadece Rum medyasından değil bizim medyamızda da kullanılmasından da usandım hani. Usanmanın ötesinde utandım.

Habire Meclis’te saçma sapan basın toplantısı yapılmasından, bir araba dolusu laf edip, hiçbir şey söylenmemesinden usandım.

Ne siyasi partilere, ne de halka hiçbir fayda sağlamayan suçlama oyunlarından çok ama çok usandım.

Uzlaşmadan, bu çıkmazdan kurtulmanın mümkün olmadığını bile bile CTP Genel Başkanı ile UBP Genel Başkanı’nın oturup karşılıklı, hazmedebilecekleri, sahiplenebilecekleri ve anlatabilecekleri bir çözüm yolu bulmak için bir araya gelmemelerinden çok usandım.