Bu güne kadar trafiğe sahip çıktığımızı söylemek ne yazık ki çok zor. Detaylarına girecek değilim, mal meydanda. Trafikteki kötü gidişat gün geçtikçe daha da kötüleşiyor. Hal böyle iken yollarımız, ışıklandırmalar ve diğer alt yapılar dört dörtlük imiş gibi ve her şey süt liman tıkırında gidiyormuş gibi şimdi de sol direksiyonlu araçların ithali ve trafiğimize katılması konusunda hükümetimizin başka işi kalmamış gibi yasa gücünde kararnameyle çok acil ve de illa ki çok gerekliymiş gibi karar üretmesi akıllara durgunluk verecek haldedir.

              Sol direksiyonlu araçların trafiğimize dahil edilmesi demek mevcut bütün olumsuzlukları nazarı dikkate aldığımızda giyotinin yollarımıza kurulması demektir. O yüzden, kendimizi, yakınlarımızı, çevremizi ve halkımızı düşünürsek, bu son derece tehlikeli oyunu ne yapıp edip durdurmamız için bütün sivil toplum kuruluşlarını tepki koymaya ve gereken bütün yasal eylemleri  yapmaya davet ediyorum. Aksi, doğacak bütün felaketlerin de sorumluluğuna ortak olmak anlamına gelecektir.

         Uzun yıllar Gazi Mağusa Polis Müdürlüğü Trafik Şubesinde ikinci sorumlu ve Mağusa’dan Zafer Burnuna, oradan Esentepe’ye, oradan Cihangir’e, Gazi Köye ve oradan da Mağusa’ya kadar uzanan çok geniş bölgede meydana gelen trafik kazalarının, ölümlü kazaların tahkikatını yapan ve tahkikat sorumlusu olarak görev yapan, bütün cinayet mahallerinin planlarını da yapan bir kişi olarak diyeceğim şudur, bu sol direksiyon araç meselesi yollarımıza intikal ettiği takdirde yaşanacak felaketlerin boyutunu kestirmek çok zor olmasa gerek. O yüzden, hükümetler de dahil olmak üzere  hep birlikte maalesef trafiğimize sahip çıkmadığımız için şimdilerde yaşadıklarımız vahim hadiselerde hepimizin sorumluluğu vardır. Lakin, bu sefer daha büyük felaketlerin önüne geçebilmek için bir fırsatımız vardır, o da  SOL  DİREKSİYON  ARAÇLARA  HAYIR  DEMEKTİR. Bunun için her şeyimizi ortaya koymaktır. Yoksa hepimiz çok pişman oluruz.

        Varsın Yüce Meclisimiz ve de hükümetimiz horoz dövüşünü sürdürsün.