İngiltere'de geçmişte faşist saldırıların mağduru olan Türkiyeli ve Kıbrıs kökenli toplum da yeni saldırıların hedefinde sayılıyor.

FARUK ESKİOĞLU / LONDRA - İngiltere’de 29 Temmuz'da, Southport kasabasında Müslüman olduğu iddia edilen 17 yaşındaki bir gencin 3 çocuğu bıçaklayarak öldürmesi sonrasında ırkçı ve faşist grupların Müslüman ve göçmenlere yönelik saldırıları sürüyor. Faşist “English Defence League (EDL) / İngiltere Savunma Ligi” ve aşırı sağcı “Reform UK” taraftarlarının eylemleri anti-faşistlerin de sokağa çıkmasıyla geri püskürtüldü. Olaylar sırasında 100'den fazla eylemcinin gözaltına alındığı ve iki polis aracının yakıldığı açıklandı.

İngiltere'de geçmişte faşist saldırıların mağduru olan Türkiyeli ve Kıbrıs kökenli toplum da yeni saldırıların hedefinde sayılıyor.

Ramadan Camii Vakıf Başkanı Erkin Güney, camiye sürekli faşist tehditlerin geldiğini belirterek şunları söylüyor:

"Salgın döneminde caminin bahçesine kesik bir domuz başı atıldı. Sürekli bol küfürlü ölüm tehditleri içeren mektuplar alıyoruz. Şikayetlerimizi kapı komşumuz karakola bildirdik tabii. Şimdiye kadar ciddi bir araştırma yapıldığını ve bir zanlının yakalandığını söyleyemeyiz. Bu saldırganlar politikacılardan cesaret alıyor. Saldırganların kökü kurutulmadan yani ırkçı partiler kapatılmadan bize yönelik tehditin son bulması mümkün değil."

18 Mart 2004’te Londra Charlton Mezarlığı üç ırkçı gencin saldırısına uğramış ve mezartaşları kırılmıştı… Türk mezarlarına saldırı ABD’de 11 Eylül İkiz Kuleler Saldırısı sonrasında yükselen Müslüman düşmanlığının bir yansıması olarak basında yer almış ve özellikle politikacıların terörizm ile islamı aynı kefeye koyan demeçlerinin kışkırtması olarak yorumlanmıştı.

Londra’daki toplum gazetelerinde toplum üyeleri ve onların işyerlerine yönelik ırkçı saldırılara sıkça rastlamak mümkün. 25 Mayıs 2000 tarihli Londra Toplum Postası’nda Finsbury Park’taki iki Türk kebapçısı ve Palmers Green’deki “fish & chips” dükkânına saldırı haberi görülüyor. Gazete, Enfield’de artan ırkçılığa karşı bölge yetkililerinin harekete geçtiğini manşetten duyuruyor.

Kıbrıs kökenli köşe yazarı Ertanç Hidayettin de Brexit sürecinde göçmen karşıtı propagandasıyla öne çıkan Reform UK’in yükselişine dikkati çekerek, “Reform UK 4 Haziran genel seçimlerinde oyların yüzde 14.3’ü sayılan 4.1 milyon oy alarak 5 milletvekili çıkardı.  Diğer taraftan oyların yüzde 12.2’si sayılan 3.5 milyon oy alan Liberal Demokrat Parti Parlamentoda 71 milletvekili ile temsil edilecek. Seçim sistemi anti-demokratik olmasa bu göçmen düşmanı parti parlamentoda ciddi bir politik güç olacaktı” diyor.

Politikacıların göçmen karşıtı söylemlerinden Türkiye ve Kıbrıslı toplum da nasibi alanlar arasında.

Dönemin dışişleri bakanı Boris Johnson’un 2016’daki Brexit referandumu öncesinde AB’ye üye olması durumunda 77 milyon Türk’ün İngiltere’ye göç edebileceğini öne sürerek toplumu göçmen karşıtlarına hedef göstermekten kaçınmamıştı. Daha sonraki yıllarda başbakanlık koltuğuna da oturacak olan Johnson üstelik Türk kökenli (Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde Dahiliye Nazırlığı yapan Ali Kemal’in öz torunu Stanley Johnson’ın oğlu) olduğunu öne çıkartarak Türkiye ve Kıbrıslı muhafazakarlardan oy toplamıştı.

HAFTAYA DEVAM EDECEK…