Diplomaside uyuşmazlıkların çözümünde sıkça kullanılan bir kavramdır güven artırıcı önlemler dizisi.

Uyuşmazlık yaşayan tarafların arasında güvensizlik varsa, daha doğrusu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın kök nedeni eğer güvensizlikse, bu önlemler dizisinin başarılı olduğu bilinmektedir.

Çağdaş Kıbrıs sorununun doğrudan tarafları olan Kıbrıslı Türklerle Kıbrıslı Rumlar arasında da uzun bir süredir güvensizlik olduğu sır değil.

Taraflarca, 21 Aralık 1963 tarihi Kıbrıslı Türklerin güvensizliğinin, 20 Temmuz 1974 tarihi de Kıbrıslı Rumların güvensizliğinin kilometre taşı olarak kabul edilir. İki tarafın tarih anlatısı bu tarihleri referans alarak sorunu vulgarize eder.

Bundan dolayıdır ki, Kıbrıs sorununu çözmeye, Kıbrıs’ta yaşanan 60 yılı aşkın uyuşmazlığı sona erdirmeye çalışan Birleşmiş Milletler örgütü gibi uluslararası güçler, taraflar arasında güven artırmak ya da oluşturmak için bugüne kadar bir dizi öneride bulunmuştur.

Örneğin, tarih kitaplarındaki anlatıların yumuşatılması , çift taraflı sunuma açılması bunların başlıcalarındandır.

Geçmişte Kıbrıslı Türkler bu öneriye uysa da, Rumların karşılık vermediği bilinmektedir.

Önerilen bir başka önlem de, iki tarafın birbirini anlaması, diyalog kurup empati yapabilmesi için bir araya getirilmesiydi. BM gözetiminde iki tarafın bazı isimleri seçilip bu yöntem de denendi. Dahası, özellikle 2003 yılında kapıların açılmasıyla çok geniş kitlelerin bu olanağı bulduğu ve rutin olarak kullandığı vurgulanabilir.

Hatta, şimdi Mart ayında 5’li toplantı öncesi yeni bir kapı açılması da bu bağlamda önerilmektedir.

Ne var ki iki taraftan geniş kitlelerle iletişim kuran her uzman da görmektedir ki, bütün bu çabalara karşı taraflar arasında güven düzeyi olması gerekenin çok altındadır.

O yüzden tarafları gerçek anlamda yaklaştıracak, birbiri ile işbirliğine sevkedip, karşılıklı yarar çerçevesinde bir araya getirecek somut önerilere ihtiyaç bulunmaktadır.

Örneğin, iki tarafta da çok yüksek maliyetlerle kullanılan elektrik enerjisinin yükünü hafifletmek için, ara bölgede depolamalı güneş enerjisi santralı kurulabilir. 5’li görüşmeye katılacak tarafların finansmanıyla böyle bir santral kurmak hiç de zor değildir ve kısa vadede somut bir sonuçla iki tarafın işbirliğinin ilk meyvesinin çekirdeğini oluşturabilir.