2025’ten taleplerim var. Var efendim. Gelen mesajlarda yeni yılın bana ve aileme bir şeyler getirmesi üzerine kurulduğuna göre, bu yeni yılın bir şeyler getirme kudreti vardır diye düşünüyorum. Gelen mesajlarda bana dilenen sağlık, huzur, mutluluk ve bol kazanç dileklerini sevdiklerim hallettiğine göre, ben yeni yıldan başka şeyleri isteyeyim bari diye düşünüyorum.
Misal, yeni yılın bir kalbur samanı iki eşeğe bölmekten aciz insanların köşe başlarını nasıl tutmayı başardıklarını ve oralarda kalmayı sürdürdüklerini anlamama yardımcı olmasını dilerim.
Sendikaların ortalığı yıkacakmış gibi yola çıktıktan sonra, nasıl olur da bir meclis kapısını kırdıktan sonra aniden vazgeçtiklerinin ardındaki nedenleri öğrenmemi ve pazarlıkların tam manasıyla kimin yararına sonuçlandığının ortaya çıkmasını dilerim.
İsias Davası gibi bir dava bir yılda sonuçlanırken, eczacılarla doktorların Sosyal Sigortalar'la ilgili davasının nasıl olur da sonuçlanmadığını, hatta mahkeme aşamasına bile gelmediğini 2025 yılı aydınlatır diye ümit ederim.
"Hayatı ucuzlatacağız" diye diye hayatı daha da pahalılaştırmak konusunda ısrarlı politikaları sürdüren devletteki mali ve ekonomi ulemasının kullandıkları ilaçları bıraktıkları bir yıl olmasını temenni ederim.
2025 seçim yılı, biliyorsunuz. 2020 seçimlerinin rüzgarı ile hâlâ kendi etrafımızda döndüğümüz gerçeğinden hareketle, Cumhurbaşkanlığı seçiminin daha az heyecanlı olmasını Tanrı'dan ve ilahlardan niyaz ederim.
Aydınlık Yarınlar diye bir dilek var ya… Konumuzla alakalı olmasa da "Aydınlık Yarınlar Hareketi" diye bir örgüt hatırlıyorum. Sahi, ne oldu onlara? Neyse, başka yazıya bakarız.
2025’in aydınlık yarınlar değil, aydınlatılmış yollar getirmesini isterim. İstemek değil; yolda belde karanlık yüzünden telef olan yurttaşların ruhu için, altı çizili bir şekilde ‘Talep’ ediyorum.
Olmaz ya, ama yine de dilektir, dilemek lazım. Asgari ücret masasına, çalışanı ve işçiyi temsilen, asgari ücretin en az üç mislini alan değil, asgari ücretle ayı geçirmek zorunda olan özel sektör çalışanı birinin oturtulmasını isterim 2025’te.
Eğitim otoritemizin, vasat hizmetli ancak beş yıldızlı fiyat listesi bulunan okul kantinlerinin çocukları soymasına çanak tutmayı bırakıp, okul önlerinde ve hatta içinde uyuşturucu ya da ona yönelmeyi sağlayan maddeleri satanların peşine düşmesini dilerim 2025 yılında.
Ülkeye para getirecek üç ana sektörün içine edildiğinin ve çöküşe doğru gidildiğinin farkına varacak bir kabine değişikliği de fena olmaz hani, sayın 2025.
Elbette sağlık diliyorum, ama sağlık sistemi de diliyorum. Sağlık sistemi olmadığı ya da çöktüğü için sağlık olmadığından, dileklerimizin başına sağlık koymak durumunda kaldığımızın idrakine varıldığı bir yıl olsun inşallah.
Kıbrıs sorununun bir hal yoluna sokulduğu, federal çözüm ve Avrupa Birliği isteyenlerin solcu, iki devletli çözüm ve bağımsızlık isteyenlerin de sağcı sayıldığı kendi iç siyasi garabetimizin son bulduğu bir yıl olur belki.
Bakıyorum da liste çok kabarık. Olacak gibi de değil. Vazgeçtim.
Şöyle yapalım:
Namuslu insanların dileklerinin gerçekleşeceği bir yıl olsun diyelim ve 2025 yılından talebimiz bununla sınırlı kalsın.