Kamuoyuna açıklandığı gibi; 136 milyar 280 milyon TL olarak açıklanan 2025 bütçe tasarısında açık, 17 milyar 618 milyon TL olarak öngörüldü. Ana muhalefet göre bu açığın önceki yılların verileri ışığında 50 milyar TL’ye ulaşabileceği iddia ediliyor.

17.6 Milyar TL olarak açıklanan yaklaşık % 12 açık KKTC tarihinde bir rekordur. Ancak, bütçe tekniğine göre kâğıt üzerinde gösterilen bu açık potansiyel olarak 36 Milyar TL’yi aşmaktadır.

Gerek Kamu Maliyesi gerekse Finansal Okuryazarlık derslerinde kolayca anlaşılabilmesi için devlet bütçesinin temel ekonomik ilkeleri açısından aile bütçesinden farksız olmadığını anlatmaya çalışırız.

Aile bütçesinin hazırlanmasında ve sürdürülebilir kılınmasında süreklilik arzeden giderler, aile üyelerinin aylık maaşları gibi sürekli nitelik taşıyan gelirlerle mutlaka karşılanmalıdır.  Zaruriyet içermeyen istekler ve lüks harcamalar ise mutlaka bütçedeki tasarruflar veya palyatif gelirler ile finanse edilmelidir.

Aile bütçesini iflasa veya hacze sürükleyen ve maalesef KKTC gibi amatör bütçelerde rastlanan temel hata süreklilik arz etmeyen veya kesinlik içermeyen gelir beklentilerinin öne sürülerek zaruri olmayan isteklerin karşılanması niyetidir. Başka bir ifade ile ‘dayıma veya amcama şöyleyim o bize verir’ veya ‘şunu/bunu satarız’ gibi sürekliliği veya gerçekleşmesi kesin olmayan gelir kalemleri bahane gösterilerek toplamda ailenin ve bireylerinin refahına katkı yapmayan fuzuli isteklerin karşılanması çabası/şuursuzluğu maalesef aile bütçelerini iflasa sürüklemektedir.

Aile bütçelerini iflasa veya hacze sürükleyen hatalara profesyonelce yönetilmesi gereken KKTC bütçesinde de maalesef rastlanmaktadır. Özellikle süreklilik/kesinlik arz etmeyen ve hatta borçlanma nitelikli bazı kalemler teknik olarak KKTC bütçesine gelir olarak kaydedilmektedir.

Tedrici bir şekilde reel olarak azalan T.C Yardımları gelir olarak kaydedilmesine rağmen KKTC hükümetlerinin taahhütlerini yerine getirmediklerinden dolayı üçte bir oranında dahi realize olmamaktadır.

Bunun yanında krediler başlığı altındaki 4 Milyar tutarındaki miktar bütçe açığı sayılmamaktadır.

Yukarıdan da anlaşılacağı gibi; potansiyel bütçe açığını tespit etmek için İç Borçlanma şeklindeki 17.618 Milyar TL’lik açığa 4 Milyar TL’lik kredilerin ve 14.5 Milyar TL’lik T.C Yardımlarının ilave edilmesi gerekmektedir. Bu durumda potansiyel açık bütçenin %26,6’sına tekabül eden 36.318 Milyar TL’ye çıkmaktadır. Elbette, enflasyon artışı ve dövizin değerlenmesi yanında istismara dönüşen ek mesailer ile toplumun yararına olmayan siyasilerin kendi nüfuslarını ve güçlerini artırma maksatlı büyük aflar, izaz/ikram, ağırlama, temsil ve gezme /tozma gibi harcamalar ek bütçe gerektirecek şekilde bütçe açığını daha da artıracaktır.