Gündem

“Türkiye İle Mısır Arasındaki Anlaşma Önemli Gelişmeler Sağlayacak”

Ulusal Birlik Partisi Milletvekili Hasan Taçoy, katıldığı televizyon programında Kıbrıs konusunda ve bölgede yaşanan gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin TPAO ile yapmış olduğu anlaşmayı anımsatan Taçoy, geçtiğimiz hafta yaşanan önemli bir gelişme ile bu anlaşmanın daha da büyük bir anlam taşımaya başladığını kaydetti.
“TÜRKİYE İLE MISIR ARASINDAKİ ANLAŞMA ÖNEMLİ GELİŞMELER SAĞLAYACAK”
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Mısır’a gerçekleştirdiği ziyaret ve orada imzalanan anlaşmanın önemine vurgu yapan Taçoy, daha önceden de işaret etmiş olduğu “bizi ve bölgemizi ilgilendiren konularda bir kazan kaynıyor” ifadesinin bu gelişmeyle doğrunlanmış olduğuna dikkat çekti.
Taçoy, bölgeden çıkarılacak doğalgazın en ekonomik bir şekilde Avrupa’ya ve diğer ülkelere taşınmasını sağlayacak hattın KKTC’den geçerek Türkiye’ye ulaşmakta olduğunu belirterek, bununla birlikte Türkiye’nin sadece Doğu Akdeniz’in değil, Rusya ve Azerbaycan ile bölgedeki tüm diğer gaz kaynaklarının buluştuğu bir dağıtım merkezi haline geleceğini söyledi.
“KIBRIS MESELESİ İKİ DEVLETLİ BİR ANLAŞMA İLE SONUÇLANIR”
Türkiye’nin böylelikle bölgedeki gaz arzını tüm taleplerle alternatifli bir şekilde buluşturan bir merkeze dönüşeceğini ifade eden Taçoy, “bu gerçekle Kıbrıs meselesi iki devlet politikası üzerinden bir anlaşma ile sonuçlanır. Göreceksiniz bunun kokuları yakında çıkacak, yakında konuşulacak. Ben iddia ediyorum ki ve sürekli olarak da söylüyorum, bölgede bazı gelişmeler var. Bir kazan kaynıyor ve bundan birşeyler çıkacak diyorum. Mısır bu gelişmeler bir örnektir. Yapılan anlaşma ile Türkiye’nin Mavi Vatan politikası içinde yer alan Münhasır Ekonomik bölgede Mısır’ın payı artmış, Güney Kıbrıs’ın ise azalmıştır” dedi.
İsrail’in bir erken seçime doğru ilerlemekte olduğuna da değinen Taçoy, bu seçimle de Netanyahu döneminin sonlanacağını aktardı.
Hasan Taçoy, böylelikle İsrail doğalgaz projesinin de gündeme geleceğini belirterek, en fazla üç yıl içerisinde yaşanacak gelişmelerin farklı siyasetlerin oluşmasına neden olacağını kaydetti.
Bu nedenlerle bölgedeki gelişmelerin çok iyi ve yakından takip edilmesi gerektiğini vurgulayan Taçoy, Yemen ve Ürdün üzerinden geçecek yeni bir kanalın inşasının kimlerin işine yarayacağının hesabının da şimdiden yapılmasına ihtiyaç olduğunu söyledi.     
Taçoy, dile getirdiği tüm gelişmelerin bölgedeki siyasi çatışmaların sonunu getireceğini ifade ederek, bir dünya lideri olan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kıbrıs’ta iki devletli çözüm politikasından asla geri adım atmayacağını vurguladı.
Bölgedeki çözüm anahtarının adının “Türkiye” olduğunun altını çizen Taçoy, bunun yerine farklı şeyleri koymanın mümkün olmadığını belirtti.
Taçoy, Kıbrıs meselesinin çözümünün sadece KKTC ile Rum Yönetimi’nin gerçekleştireceği devletten devlete müzakere ile mümkün olabileceğini ifade ederek, ancak Rum tarafı ve AB’nin Kıbrıs Türk tarafını görmezden gelen tutumunun çözümün önünde engel teşkil ettiğini söyledi.
“DİKİLİTAŞ POLİTİKASINA SIKIŞIP KALAN SİYASETÇİLER VAR”
Kıbrıs’a ilişkin bölgede ve dünyada bir çok önemli gelişme yaşanırken, KKTC’de iç çekişmelere sıkışan siyasiler bulunduğuna değinen Taçoy, “sen burada Dikilitaş Politikası yaparken ve kendi merkezi siyasetinle uğraşırken, dünyada senin etrafında çok şeyler gelişiyor ve sen bunun dışında kalıyorsun.  Öyle bir değişim olmalı ki, dünyayı tepeden seyreden bir kişinin oraya gelmesi lazım. Bu işlerden anlayan, bilen insanların bu işleri yapması lazım. Çünkü bölgemiz gerçekten hassas ve bölgemizde hararetle gelişen bir çok iş var. Bölgemiz zenginlikleri elden gitme yolundadır. Bunu değere katmak bir tek Türkiye ile mümkün olur” dedi.
“KKTC’NİN YABANCILARA MAL SATIŞI KONUSUNDA KENDİ KURALINI ÜRETMESİ GEREK”
Yabancılara Mal Satışı konusuna ilişkin olarak, “kendi ayağımıza kurşun sıkıyoruz” ifadesini kullanan Taçoy, kaç ev yapıldığı, bunların kimlere satıldığı ve kaç tane tapu çıktığı sorusunun sorulması gerektiğini söyledi.
Taçoy, satışı yapılan yerlerde verilen tapu sayısının yüzde 10’u geçmediğini dile getirerek, geriye kalanların sözleşmeler ya da şirketler aracılığıyla el değiştirdiğini, ancak tapu çıkarılmadığını aktardı.  
Bu satışların tamamının tapuya çevrilmesi gerektiğinin altını çizen Taçoy, “gerekirse toprağın devletin olduğunu ilan eden kuralı hayata geçirip, satın alanın 99 yıllığına aldığını beyan eden kararları üretmek gerekecek” dedi.
Taçoy, KKTC’nin yabancılara mal satışı konusunda kendi kuralını üretmesi gerektiğini vurgulayarak , “bunu gerçeğini ve aslını inkar etmeden gerçekleştirecek” ifadesini kullandı.
“TÜRKİYE’DEKİ YEREL SEÇİMLERİN ARDINDAN KIBRIS’TAKİ GÖRÜŞMELER YENİDEN BAŞLAR”
Güney Kıbrıs’ta Dipkarpaz ve Koruçam’a yeni yerleşimciler gönderilmesinin konuşulduğu hatırlatılan Hasan Taçoy, bunun bir başlangıç olduğunu belirterek, devamında farklı konuların gelebileceği uyarısında bulundu.
Pile’de başlatılan yol çalışmasını kimsenin engelleyemeyeceğini belirten Taçoy, ara bölgede bulunan Pile’yi Rum tarafının sahiplenmeye çalıştığını anlattı.
Taçoy, Pile’ye ilişkin farklı politikalar geliştirilmesine gerek duyulduğunu ifade ederek, “biz hem kendi içimizde hem de dışımızda bunu tartışıp anlatmalıyız ki, Pile bir ara bölgedir” dedi.
Güney Kıbrıs’ın Yeşilhat Tüzüğü’nün arkasına saklanarak Kuzey’den alınan emtiaların Güney’e geçmesini engellediğine işaret ederek, Güney’de iyi niyetli hiçbir politika bulunmadığını vurguladı.
Taçoy, Rum Yönetimi’nin Kuzey’den gelen bazı araçlara sorun çıkardığına ve geçiş izni vermediğine de dikkat çekerek, benzer uygulamanın mütekabiliyet esasına göre Güney’den gelen araçlara da uygulanması gerektiğini ifade etti.
Hasan Taçoy sözlerini, “Türkiye’deki yerel seçimlerin ardından Kıbrıs’taki görüşmeler yeniden başlar. Bu bilinen bir gerçektir. Ama biz hala kendi içimizde yarattığımız sorunlarla boğuşmaktayız” diyerek tamamladı.