TDP Trafik Komitesi: 2019’da düşük ve orta gelirli ülkelerde toplam 1.3 milyon insan trafikte hayatını kaybetti.

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Trafik Komitesi, dünya genelinde yaşanan ölümlü ve yaralanmalı trafik çarpışmalarına işaret etti, Kıbrıs’ın kuzeyindeki durumu özetleyerek, çözüm önerilerini sundu.
Komite “Kuzey Kıbrıs Sürücü Standartları-Trafik Eğitim Kurumu” başlığıyla yaptığı yazılı açıklamasında, trafik çarpışmalarının adeta “ihmal edilen bir salgın” haline geldiğini belirterek, dünya genelindeki trafik çarpışmaları ve ölümlerle ilgili bazı bilgiler paylaştı.
2019 yılında, dünya genelinde karayolu trafik çarpışmalarına bağlı ölümlerin yüzde 93’ünün, düşük ve orta gelirli ülkelerde meydana geldiğine işaret eden komite, bunun da yaklaşık 1.3 milyon insanın hayatını kaybettiğini gösterdiğine işaret etti.
Sorunun ciddiyetinin giderek arttığına dikkat çeken komite, Dünya Sağlık Örgütü'ne (DSÖ) göre 2030 yılına kadar trafik çarpışmalarının dünya genelinde beşinci, National Library of Medicine (NIC) yayımına göre ise yedinci en yaygın ölüm nedeni olmasının beklendiğini kaydetti.
“Trafik Dairesi'nin siyasetten arındırılması ve istikrarın sağlanması gerekiyor”
Bu verilere dayanarak, trafik çarpışmalarını önlemek için daha etkili stratejilerin geliştirilmesi gerektiğinin açık olduğuna vurgu yapan komite, eğitim, alt yapı iyileştirmeleri ve daha sıkı trafik düzenlemelerinin bu sorunun çözümünde önemli rol oynayabileceğini söyledi.
Komite açıklamasında, “16 Ocak 2025 tarihinde yapılan Devlet Planlama Örgütü (DPÖ) toplantısında, Başbakan Ünal Üstel ‘istikrar’ konusuna vurgu yapmıştır. Bu bağlamda, trafik çarpışmalarının azaltılması konusunda ilk adım olarak Trafik Dairesi'nin siyasetten arındırılması ve bu alanda istikrarın sağlanması gerektiği düşünülmektedir” hatırlatmasını yaptı.
“Sürücü hataları dışındaki faktörler göz ardı ediliyor”
Çarpışmaların artmasındaki en önemli etkenlerden birinin de meydana gelen çarpışmaların gerçek nedenlerinin tam olarak tespit edilememesi olduğunu belirten komite, örneğin araç muayenelerinin yetersizliğinin, yol hatalarının, eksik ve yanlış yönlendiren trafik levhalarının, eğitimsiz şoför eğitmenlerinin, yanlış yapılan direksiyon sınavlarının, yabancı ülkelerin ehliyetlerinin doğrudan KKTC ehliyetine çevrilmesinin göz ardı edildiğini vurguladı.
Trafik çarpışmalarının meydana gelmesinde sürücülerin payı büyük olsa da diğer etkenlerin de ciddi şekilde değerlendirilmesi gerektiğini kaydeden komite, Türkiye Cumhuriyeti Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan 2023 yılı trafik çarpışmaları özetine göre, Türkiye’de toplam 1 milyon 314 bin 136 trafik çarpışması meydana geldiğini ve bu çarpışmalarda 6 bin 548 kişi hayatını kaybettiğini ve 350 bin 855 kişinin ise yaralandığını kaydetti.
Neler yapılmalı?
Benzer nüfusa sahip Birleşik Krallık Ulaştırma Bakanlığı verilerine göre ise 2023 yılında İngiltere’de bin 624 ölümcül trafik çarpışması gerçekleştiği ve bu çarpışmalarda 29 bin 711 kişinin ağır, 103 bin 266 kişinin ise hafif şekilde yaralandığı bilgisini paylaşan komite, Avrupa Birliği (AB) TAIEX uzmanlarına göre KKTC için en uygun trafik modelinin, Kıbrıs’ın güneyinde uygulanan “İngiliz UK Highway Code” sistemi olduğunun belirtildiğine işaret etti.
Komite açıklamasında, “2024 yılında TC Sürücü Eğiticileri Konfederasyonu tarafından Kıbrıs Kaya Artemis Resort’ta düzenlenen 11. Geleneksel Çalıştay’da, Avrupa ve İngiltere’deki sınav sistemleri incelenmiş ve şu söylem öne çıkmıştır” diyerek sonuçları madde madde şöyle paylaştı;
-Yüzümüzü Avrupa’ya çevirdik ancak, bu süreçlerin yalnızca incelenmesi değil, etkin bir şekilde uygulanması gerekmektedir.
-2019 yılında Ulaştırma Bakanlığı tarafından açıklanan ve istikrarsızlık nedeniyle yarıda kalan “Trafikte Reform” programına ek olarak, Sayın Arıklı ve Sayın Çavuşoğlu’nun üzerinde hemfikir olduğu ortaöğretimde trafik eğitimi verilmesi, lise mezuniyetinde yapılması öngörülen KKTC Trafik Kuralları yazılı sınavında başarılı olan öğrencilerin direksiyon sınavının birinci aşamasından muaf tutulması gibi önlemler hayata geçirilmelidir. Bu tür adımlar,
Kuzey Kıbrıs’ta da “VİZYON SIFIR” yaklaşımının temel taşını oluşturabilir.