Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz KKTC’yi ziyaretinde ilk ziyareti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a yaptı. Tatar ile görüşen Yılmaz daha sonra enerji arz güvenliği toplantısına geçti.

Toplantı sonrasında Cumhurbaşkanı Tatar ve TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz ortak basın açıklaması yaptı.

İlk sözü alan Cumhurbaşkanı Tatar, elektik arz güvenliğinin önemine değindi, toplantıda bu konuda çeşitli alternatiflerin gündeme geldiğini kaydetti. Tatar, “Nelerin yapılabileceği noktasında değerlendirme yapıldı. Böyle bir adada uzun vadeli planlama yapılması çok önemlidir. Her zaman gönlümüzde olan ekonomik anlamda bağlarımızın da güçlenebileceği, su projesinden sonra çift yönlü enterkonnekte sistemle Türkiye’ye bağlanabilecek bir yatırımın adanın geleceği açısından önemli olduğunu değerlendirdik.” dedi.
Türkiye ile elektrikte deniz altından kablolarla enterkonnekte bağlantının siyasi bir boyutu olduğunu da anımsatan Tatar, bu konuda Güney Kıbrıs Yönetimi’ne yaptığı öneriyi anımsattı. Tatar, sözlerine şöyle devam etti: “BM Genel Sekreteri üzerinden Güney’e bir önerim olmuştu, “bu projeyi birlikte yapalım” dedim. Kıbrıs’ın kuzeyi ve güneyi zaten enterkonnektedir. Var olan hattı Avrupa Birliği’ne bağlayıp bi köprtü olabiliriz. Konunun adada elektrikte köklü çözüme ulaşabilmesi ve enerjide sürdürülebilir bir boyutu olduğunu istişare ettik.”

Kablo projesinin Güney Kıbrıs’ın da gündeminde olduğunu söyleyen Tatar, “Bin kilometre uzaktaki Yunanistan’a nasıl bağlanabileceklerini tartışıyorlar. Ama aradaki mesafe uzun, maliyet çok. Türkiye ile ada arası ise sadece 60 km. Aklı selim Türkiye üzerinden enterkonnekte bağlantı adanın geleceği açısından en doğru projedir. Siyaset bunu nereye taşıyacak hep beraber göreceğiz.” diye konuştu.
İki devletli çözüm politikasına değinen Cumhurbaşkanı Tatar, Anavatan Türkiye’nin garantörlüğünün devamı, Türk askerinin adadaki varlığının vazgeçilmez olduğunu belirtti. “Bunlar bizler için yaşamsal öneme haizdir.” Diyen Tatar, sözlerine şöyle devam etti: “BM Genel Sekreteri ve kişisel temsilcisi Bayan Holguein’e ortak zemin olması durumunda müzakere sürecine geçebileceğimizi söyledik. Son 4 yıldır gündeme getirdiğimiz egemen eşitliğimiz ve eşit uluslar arası statümüz bizim için vazgeçilmezdir. Çünkü bunlar bizim özden gelen haklarımızdır. Bir de 3D dediğimiz, doğrudan ticaret, doğruda uçuş ve doğrudan görüşme beklentilerimizi de ilettik. Holguin önce 3D’nin olabileceğini söyledi ama görevini tamamlarken bunun mümkün olmadığını ifade etti. Bu nedenle yeni bir sürecin başlaması pek mümkün görünmüyor.”

BM zirvesi için 22 Eylül’de New York’ta olacaklarını kaydeden Tatar, “Bunları genel sekretere de aktaracağım. Beklentilerimizi aktaracağım. Türkiye ile istişare içerisinde yeni poltikamızı sürdürüyoruz. Bugünlerde izolasyon ve ambargoların kaldırılmasını isterken, Güney’in mülkiyet, turizm ve üniversiteler konusunda yaptıkları saldırıları üzüntüyle takip ediyoruz. Ortalığı germek, Kıbrıs Tük halkını diz çökerterek müzakere sürecine çekme gayretileri vardır ama bunu reddediyoruz. Bunun kimseye faydası olmayacağını değerlendiriyoruz.”

Mülkiyet konusunda da adresin AİHM’in tanıdığı Taşınmaz Mal Komisyonu olduğunu değerlendiren Ersin Tatar, TMK’nın aldığı kararlar etkinliğini artırdığını kaydetti.

Rumların mallarını değerlendirmek istemeleri durumunda TMKY’ya başvurabileceklerini söyleyen Tatar, “TMK bin 890’a yakın mesele çözdü.. Rum Yönetimi vatandaşlarını serbest bırakırsa sorun çözülür.

Mülkiyetin esasen Kıbrıs sorunun çözülmesiyle son bulur. Bizim de Güney’de bıraktığımız mallar vardır. Bunlar takasa girecektir ve çözüm bu yolla mümkün olacaktır” ifadelerine yer verdi.

Editör: Onur Evrensel