Cenevre’de yapılan 5+1 gayri resmi toplantı ile ilgili Kanal T’ye değerlendirmelerde bulunan İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Cenevre görüşmelerini “Bugüne kadar yapılan en abes zirve” olarak değerlendirdi. Talat, taraflara yol gösterici bazı fikirler bu gibi zirvelerde çıkabilir ama zirvede önce diplomatik çalışmalar yapılmalı en azından çerçevenin ne olabileceği netleşmeliydi diye değerlendirdi.
İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Seher Güraslan’ın sorularını yanıtladı. Cenevre görüşmelerinde iki tarafın farklı istekleri olduğuna Rum tarafının Crans Montana’dan kaldığı yerden görüşmelere devam etmek isterken Kıbrıs Türk tarafının ise iki devletli çözüm talebi olduğunun altını çizen Talat, tarafların ortak bir zeminde olmadığını belirterek, “Zirve sonucunda ne oldu? Dağ fare doğurdu. Bugüne kadar yapılan en abes zirve. Zirveler sonuç alınacağında yapılır diyerek Annan planı görüşmeleri arifesinde anlaşma garantörler, AB ve BM’nin katılımıyla plan son şeklini aldığında zirve yapıldı. Burada ise başlangıcın öncesinde bir zirve yapıldı ve hali ile bir sonuç çıkmadı” dedi.
“GÜNEŞ ENERJİSİ HAYATA GEÇİRELEMEYECEK”
Ara bölgede kurulması planlanan güneş enerji sistemlerinin de hayata geçirilemeyeceğine inanç belirten Talat, “Biz bizim ayrı devletimizi tanıyın diyorum. Rum tarafı ise siz anımasınız da devlet benim diyor” dedi kapılar konusu ile ilgili ise Talat, “4 kapının hangisi olduğu konuşuldu mu? Konuşuldu ve bizle paylaşılmadıysa büyük bir ayıptır. Konuşulmadı ve kutsal sayı 4 ise onu da bilemiyorum. Bunun içinde Erenköy ve Kiracıköy ne durumdadır? Mayın tarlalarının temizlenmesi Başbakan olduğum dönemde başladı. Benden sonrada temizlemeler devam etti ve bu yeni bir şey değil ve iş birliği gerektiren bir şey de değil” diye konuştu.
“ZEMİN OLUŞTURULMASI ŞART”
“Bana göre anlamsız bir zirve oldu” ifadelerine yer veren Talat, “Temmuz’da yapılacak görüşme Kıbrıs’ta yapılsın. Önce zemin hazırlanmalı ve zirveye sonra gidilmeli. Gerek taraflar gerekse diplomatik faaliyetlerde ortak bir zemin oluşturmak zorundayız yoksa bu tür toplantıların faydası minimal seviyelerde olur” önerisinde bulundu.
Türkiye’nin Kıbrıs Meselesi’nde kilit bir ülke olduğunu dile getiren Talat, “ulaşılabilir bir çözümü hedeflemek durumundayız. Türkiye’nin bu sürece angaje edilmesine ihtiyaç var. Birçok başka ilişkisi olduğu için BM aklı varsa başka ülkeleri de devreye koyarak diplomatik faaliyetlerle ortak zemini oluşturmalıdır” ifadelerini kullandı.