Yeni eğitim-öğretim yılına sayılı günler kala, çocukların okula daha çabuk adapte olmaları için yapılacak hazırlıklar büyük önem taşıyor. Bu süreçte çocuklara rehberlik etmek, stresi büyük oranda hafifletiyor.
Yaklaşık 20 milyon öğrenci yeni eğitim-öğretim yılı için geri sayıma başladı. Okulun ilk günü, çocuklar için heyecan verici olduğu kadar stresli de olabiliyor. Bu süreçte ebeveynlerin rolü, çocukların kaygılarını hafifletmek ve okula daha rahat başlamalarını sağlamak açısından büyük önem taşıyor.
Peki, okul stresi ve kaygısı en çok hangi yaş gruplarını etkiliyor?
Ebeveynler bu dönemi daha rahat atlatmak için neler yapmalı?
Anne-babaların hangi davranışları çocukların üzerindeki kaygıyı artırıyor?
Eğitim Uzmanı Ömer Öcal bu konudaki sorularımızı yanıtladı.
Okulda çok mutlu olacaksın. Okulda çok arkadaşın olacak gibi gerçek dışı açıklamalardan uzak durulmalı. Çünkü anne babanın söylediği bilgiler karşısına çıkmadığında çocuk hayal kırıklığına uğrayacak. Ondan sonra okulla ilgili negatif bir algı geliştirecek.
Ömer Öcal Eğitim Uzmanı
Okul stresi en çok 1, 5 ve 9'uncu sınıflarda görülüyor
2024-2025 eğitim-öğretim yılı 9 Eylül Pazartesi günü başlıyor. Okulların açılmasıyla birlikte hem çocuklar hem de ebeveynler için heyecanlı ancak stresli bir dönem başlıyor. Eğitim Uzmanı Ömer Öcal, özellikle ilk günlerde yoğun görülebilecek okul stresinin kontrol altına alınabilmesi için ebeveynlerin önce kendi kaygılarını yönetmeleri gerektiğini anlatıyor.
Öcal okul stresinin en çok 1, 5 ve 9'uncu sınıflarda görüldüğünü söylüyor. Belirtilerse hem psikolojik hem de fizyolojik olabiliyor...
"1 ve 5'inci sınıflarda fizyolojik belirtiler çocuklarda karın ağrısı, baş ağrısı, yorgunluk, isteksizlik olabilir. 9'uncu sınıftaki öğrencilerde psikolojik belirtiler daha çok oluyor. Çocuklarda dikkat dağınıklığı, kararsızlık, sessizlik oluyor. Belirsizlikten kaynaklanan isteksizlik olabiliyor. İşte bölüm ne olacak? Üniversite ne olacak? Nasıl uyum sağlayacağım? Dolayısıyla 9, 5 ve 1'inci sınıflardaki oryantasyona çok detaylı odaklanılmasında fayda var."
Stresin çocuklar üzerindeki bazı etkileri
Fiziksel etkiler
Okul stresi çocukların fiziksel sağlığını olumsuz etkileyebilir. Stres, baş ağrısı, mide ağrısı ve uykusuzluk gibi belirtilere yol açabilir. Uzun süreli stres, bağışıklık sistemini zayıflatabilir, bu da çocukların daha sık hastalanmasına neden olabilir.
Duygusal etkiler
Stres, çocukların duygusal sağlığını da etkileyebilir. Kaygı, endişe ve düşük özsaygı gibi duygusal sorunlar, okul stresinin yaygın sonuçlarıdır. Başarısızlık korkusu veya sosyal uyum sorunları, çocukların duygusal dengesini bozabilir ve onları ruhsal olarak yıpratabilir.
Bilişsel etkiler
Çocuklar, stres altında dikkat dağınıklığı ve konsantrasyon güçlüğü yaşayabilir. Bu durum, akademik performansı olumsuz etkileyebilir, öğrenme ve bilgi işleme yeteneklerini azaltabilir.
Sosyal etkiler
Çocuklar, stres nedeniyle arkadaşlarıyla ve aileleriyle iletişimde zorluk yaşayabilirler. Sosyal çekilme ve izolasyon, stresin sosyal etkilerinden bazılarıdır ve çocukların sosyal becerilerini olumsuz yönde etkileyebilir.
Davranışsal etkiler
Okul stresi, çocukların davranışlarında değişikliklere neden olabilir. Sinirlilik, agresif davranışlar veya geri çekilme gibi tepkiler görülebilir. Ayrıca, bazı çocuklar stresle başa çıkmak için olumsuz alışkanlıklar geliştirebilirler.
Anne babaların tutumu da çocuktaki stresi artırabiliyor
Okulun ilk günleri sadece çocuklar için değil, ebeveynler için de stresli olabiliyor. Ancak ebeveynlerin kendi kaygılarını çocuklarına yansıtmamaları büyük önem taşıyor. Bazen de anne babaların okullarla ilgili söylem ve tutumları çocukta negatif algıya yol açabiliyor. Bu durum stresi körüklüyor. Ömer Öcal ebeveynlerin bu davranışlarını şöyle anlatıyor:
"Ebeveynler evde çocukların yanında okulla ilgili olumsuz eleştirilerden kaçınmalı kesinlikle. Ayrıca okulu bir terbiye ve cezalandırma yöntemi olarak kullanmamalılar. Bazen anne babalar çocukları söz dinlemediğinde; 'Yarın okula gittiğinde bak öğretmenin sana kızacak', 'Okul seni adam edecek' gibi korku ya da sindirme yöntemi olarak sunabiliyor okulu. Bu tarz söylemlerden kaçınmalılar."
Öcal, okulla ilgili gerçek dışı beklenti oluşturulmasının da negatif etkilere yol açtığını vurguluyor.
"Okulla ilgili gerçek dışı ifadelerden kaçınılmalı. Okulda çok mutlu olacaksın. Okulda çok arkadaşın olacak gibi gerçek dışı açıklamalardan uzak durulmalı. Çünkü anne babanın söylediği bilgiler karşısına çıkmadığında çocuk hayal kırıklığına uğrayacak. Ondan sonra okulla ilgili negatif bir algı geliştirecek. Dolayısıyla okulla ilgili bilgiler doğru, sağlıklı ve gerçekçi olmalı. "
Peki, ebeveynler okul stresini azaltmak için hangi pratik önlemleri alabilir?
Sakin ve destekleyici olun
Sakin ve güven verici bir tavır, çocukların da kendilerini güvende hissetmelerine yardımcı olur. Çocukların duygusal tepkilerine anlayış göstermek ve onları desteklemek, bu süreçte çok değerlidir.
Önceden hazırlık yapın
Okula dönüşü kolaylaştırmanın en etkili yollarından biri, önceden hazırlık yapmaktır. Çocuklarla birlikte okul malzemelerini ve kıyafetlerini hazırlamak,son dakika telaşını önler ve çocukların okula daha hazır hissetmelerini sağlar. Ayrıca, bu hazırlık süreci çocuklara sorumluluk bilinci kazandırır ve onları sürece dahil eder.
Erken uyku ve sabah rutinini başlatın
Uyku düzeni, çocukların okul hayatına uyum sağlamasında kritik bir rol oynar. Okul başlamadan birkaç gün önce çocukların uyku düzenini tekrar okul saatlerine uygun hale getirmek, onların ilk günkü yorgunluğunu ve stresini azaltır. Sabahları ise acele etmeden, rahat bir şekilde güne başlamalarını sağlamak için biraz daha erken kalkmak faydalı olabilir.
Kaygıları normalleştirin
Çocuklar, okulla ilgili çeşitli kaygılar yaşayabilir. Bu kaygılar, yeni bir ortama girme, öğretmenle tanışma veya arkadaş edinme gibi konularda olabilir. Çocuğunuzun bu duygularını dinleyin ve bunların normal olduğunu ona hissettirin. Çocuklar, duygularını ifade edebildiklerinde kendilerini daha güvende hissederler.