Kıbrıs

Nihan İlhan’ın oğlu Necmi İlhan, o günleri anlattı: Kurşun yağdırdılar

1963 yılının Aralık ayında ‘Akritas Planı’ ile adayı Yunanistan’a bağlamak isteyen Rum EOKA örgütü baskınlar düzenleyip, 364 Kıbrıs Türkünü katletti. 24 Aralık gecesi yaşanan bu vahşetin kurbanları arasında biri henüz 10 aylık olan ve 3 küçük çocuğu ile banyo küvetinde katledilen anne Mürüvvet İlhan da vardı. Kıbrıs Türk Alayı Askeri Hastanesi Başhekimi Binbaşı Nihat İlhan, ailesini bu katliamda kaybetti. İlhan’ın diğer oğlu Prof. Necmi İlhan, o günleri anlattı.

24 Aralık 1963 gecesi Lefkoşa’daki vahşet, 61 yıl geçmesine rağmen ‘Kumsal Baskını’ olarak hatırlanıyor, barbarlığın acısı ise hala dinmedi. Kıbrıs Türkünü adadan silmek için başlayan saldırıların hedeflerinden biri de Türk Alayı Askeri Hastanesi Başhekimi genel cerrah Binbaşı Nihat İlhan’ın Lefkoşa Kumsal mahallesindeki eviydi. Binbaşı İlhan bu evi BM karargahına 500 metre mesafede olduğu için güvenli diye seçmişti.

HEPSİ YAN YANA YATIYOR

Ancak 24 Aralık gecesi önce evi dışarıdan tarayan sonra da kapıyı kırarak içeri giren EOKA militanları, banyo küvetinde saklanmaya çalışan anne Mürüvvet ile 3 çocuğunu kurşun yağmuruna tuttu. Anne ve çocuklarının bedenlerinde 27 mermi çekirdeği, evin içinde de 100’den fazla boş kovan bulundu. 5 ve 6 yaşındaki Murat ve Kutsi ile henüz 10 aylık Hakan anneleri ile birlikte can verdi.

KÜVETTE KATLİAM

Tuğgeneral rütbesinden emekli olan ve 2016’da hayata veda eden Dr. Nihat İlhan’ın küvette kurşuna dizilen üç çocuğu ve eşi, ‘Kanlı Noel’ saldırılarının sembolü olarak tarihe geçti. Lefkoşa’daki bu ev 1996’da Barbarlık Müzesi adıyla ziyarete açıldı. Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü de yapan Nihat İlhan, hayata veda edince Elazığ’daki İcadiye şehitliğinde eşi ve üç çocuğunun yanına defnedildi.

“KURŞUN YAĞDIRDILAR”

Lefkoşa’daki katliamın detaylarını babası Nihat İlhan’dan öğrenen Çalışma Bakanlığı Mesleki Yeterlilik Kurumu Başkanı Prof. Necmi İlhan, ‘Kanlı Noel’i şöyle anlattı:

“Rumlar 1963 Aralık ayında, Lefkoşa’daki Türk mahallelerini basmaya başlıyor. Evimiz sokak başında ve oraya da giriyorlar. Kardeşlerim Murat, Kutsi ve Hakan ile anneleri Mürüvvet, banyo küvetine saklanmış, üzerlerine kurşun yağdırıp katlediyorlar.

O EV ŞU AN MÜZE

Babam o sırada Binbaşı. Kıbrıs’taki askeri hastanenin baştabibi… O an görevde, geç haberi oluyor. Büyükelçi geliyor, “Binbaşım, eşin ve 3 çocuğun şehit oldu” diyor. Babam da “Vatan sağ olsun” cevabı veriyor. 44 yıl sonra Lefkoşa’ya gidip müze olan evimizi gördüm. Lefkoşa’da banyo küvetinde bir anne ve onun bağrına sığınmış 3 evlat… Bu katliamı değil 61 yıl, 1000 yıl geçse de unutmak mümkün değil.”