Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odası Birliği'ne (KTMMOB) bağlı Yerbilim Mühendisleri Odası Başkanı Dr. Mehmet Necdet, tedbir almadan yeni binaların yapılmasının felakete davetiye çıkardığını söyledi. Necdet, özellikle ülkemizdeki inşaat sektörü ve zemin etütlerinin önemine değinerek, “Depreme karşı tedbirsiz yapılan her bina, büyük bir tehlikenin kapısını aralıyor” dedi.
Ülke gündemindeki konteyner sınıf ve okul binalarının dayanıklılığı konusuna da değinen Necdet, “Okullarımızın bir kısmı güçlendirilmediği için konteyner sınıflar kullanılıyor ancak bu, geçici bir çözüm ve yeterince güvenli değil” dedi.
BAĞIMSIZ TV’de Genel Yayın Yönetmeni Ali Baturay’ın sunduğu “Markaj” programına konuk olan Necdet, Kıbrıs’ın deprem kuşağında olduğunu hatırlattı, “rehavete kapılmamamız gerekiyor” uyarısı yaptı.
Necdet: Deprem riski göz ardı ediliyor
Jeoloji Yüksek Mühendisi Dr. Mehmet Necdet, Kıbrıs’ın deprem kuşağı üzerinde olduğunu belirterek Sakarya Depremi’nden sonra alınan derslerle, zemin etütlerinin zorunlu hale getirildiğini fakat şu anda inşa edilen bazı binaların yeterli etüt yapılmadan yükselmesinin büyük risk taşıdığını söyledi.
Necdet, zemin etütleri ve sismik çalışmaların eksik olduğu projelerde depremde zeminin nasıl tepki vereceğini bilmenin mümkün olmadığını vurguladı.
Kıbrıs’ta yıllardır yapılan yer bilim çalışmaları ve deprem senaryolarını da gündeme getiren Dr. Necdet, “Kıbrıs’ın kuzeydoğusunda ve Lefkoşa’nın kuzeybatısında aktif fay hatları tespit ettik. Bu bölgelerdeki binaların zemininin dikkatle incelenmesi gerekiyor, aksi takdirde olası bir depremde büyük yıkımlar yaşanabilir” dedi.
Kıbrıs’ın deprem kuşağında olduğunu hatırlatan Necdet, “Bu ülke bir deprem bölgesinde yer alıyor ve rehavete kapılmamamız gerekiyor” ifadelerine yer verdi.
Necdet, deprem öncesi alınacak tedbirlerin, sonrasında yaşanacak felaketleri önlemek için hayati önem taşıdığını anlattı.
“Su yönetimi çok önemli”
Deprem tehlikesi kadar önemli bir diğer konunun ise Kıbrıs’taki su yönetimi olduğuna vurgu yapan Necdet, Türkiye’den gelen suyun bazı bölgelerde kullanılamadığını, yeraltı sularının aşırı kullanımı nedeniyle tuzlanma sorunlarının baş gösterdiğinin altını çizdi.
Özellikle Güzelyurt’ta yeraltı su kaynaklarının hızla tükendiğini ve deniz suyunun iç bölgelere kadar sızdığını dile getiren Necdet, bunun, tarım ve içme suyu açısından büyük bir tehdit yarattığını kaydetti.
“Konteyner sınıflar geçici
bir çözüm ve güvenli değil”
06 Şubat 2023 depreminin ardından ülkemizdeki okullarda ortaya çıkan güvenlik açığına da değinen Dr. Mehmet Necdet, “Okullarımızın bir kısmı güçlendirilmediği için konteyner sınıflar kullanılıyor ancak bu, geçici bir çözüm ve yeterince güvenli değil” dedi.
Necdet, çocukların güvenli olmayan binalarda okumaya devam etmesi halinde yeni felaketlerle karşı karşıya kalınabileceğini ifade etti.
“Kıbrıs’ın çevre sorunları yıllardır çözülemiyor”
Kıbrıs’ın bir başka büyük sorunu olan çevre kirliliğine de dikkat çeken Necdet, özellikle atık su arıtma tesislerinin yetersizliği ve denize bırakılan atıkların turizmi tehdit ettiğini söyledi.
Girne ve Mağusa’daki arıtma tesislerinin tam kapasite çalıştırılamadığını belirten Necdet, bu durumun, denizlerin ve çevrenin kirlenmesine neden olduğuna vurgu yaparak, “Turizm ülkesi olmaya çalışıyoruz ama denizimiz kirli” dedi.
“Taş ocakları görsel kirliliğe neden oluyor”
Ülkedeki taş ocaklarının Kıbrıs’ın doğal yapısına zarar verdiğini ve görsel kirlilik yarattığının altını çizen Necdet, “Keşke bu işletmeler arka bölgelerden başlasaydı, şimdi herkesin gözünün önünde dağlar yok oluyor” dedi. Necdet, taş ocaklarının sadece görsel sorun olmadığını, ayrıca çevresel etkilerinin de bulunduğunu dile getirdi.