1979 tarihinde seyirci ile buluşan bir Atıf Yılmaz filminin adıdır, Ne Olacak Şimdi? Hani Şener Şen, Nevra Serezli, Perran Kutman, Levent Kırca’nın oynadığı komedi filmi vardı ya, işte o... Farklı kültürlerden iki boşanma avukatı ile eşini sürekli aldatan birisi etrafında dönen komik olayları anlatan o komedi filmini hatırlamayanınız yoktur sanırım.
Peki, ‘Ne Olacak Şimdi?’ adlı Nilüfer şarkısını hatırlıyor musunuz? Biz Kıbrıslılara da çok uygun bir şarkıydı. En azından melodisi, bir Yunan ya da Kıbrıslı esintisi içeriyordu. Gerçi 1978’de öyle Grek ezgileri içeren şarkı çıkarmak için epeyce cesur olmak ya da Nilüfer kadar ünlü olmak yeterliydi.
Tabi, ‘Ne Olacak Şimdi?’ ifadesini ya da sorusunu o kadar sık soruyoruz ki artık, ne filmi, ne de şarkıyı hatırlamıyoruz. Arşivlere bakarsanız, sadece benim ‘Ne olacak şimdi?’ başlıklı birkaç tane yazıma rastlayabilirsiniz.
Gerçekten ne olacak şimdi?
Oğuzhan Hasipoğlu, Levent Kutay’a Zorlu Töre’nin kendisine Perşembe günü Meclis’i açacağını söylemiş. Apar topar Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı yeniden ülkeye geri getiriyorlar. Eminim Tatar, “Bu iş bitsin artık. Ağız tadıyla bir seyahat edemiyoruz. Sürekli erken erken geri getiriyorlar” diyordur. Öyle Ankara’dan falan da değil, bu sefer New York’tan erken dönüyor.
Zorlu Töre gerçi Oğuzhan Hasipoğlu’nu teyit eden bir mesaj yayınladı. Biraz uzundu ama inat ettim okudum.
Diğer taraftan Yeniden Doğuş Partisi ile Ulusal birlik Partisi arasındaki bir mini didişme izlemek durumunda kaldık. Bir taraf, bu iş kabak tadı verdi artık derken, diğer taraf da artistlik yapma, işimize bakalım tadında yanıt verdi.
Bu aşamada sihirli sorumuz olan ‘Ne olacak şimdi?’ sorusu sanırım olabilecek en meşru halini alıyor.
Binali Yıldırım Ak Parti Genel Başkanlığı görevi aldığında ve Türkiye Cumhuriyeti’nin son Başbakanı olduğu kurultayda yapacağı konuşma, kendisine özel kalemi tarafından verilmeyince sahnede öylece kalmıştı. O sırada, “Buraya gelirken yapacağım konuşmayı bir ben biliyordum bir Allah. Şimdi ise sadece Allah biliyor” demiş ve herkesi gülmekten kırıp geçirmişti. ‘Ne olacak şimdi?’ sorusuna yanıt verirken, ‘Allah Bilir’ deyip geçmek ve beklemek mi lazım bilemedim.
‘Ne olacak şimdi?’ sorusu etrafından dolaşıp, siyaset bilimine başvurmak yerine, Türk Hafif Müziği’nin engin öğretisine davet ediyor ve Nilüfer’in, ‘Ne Olacak Şimdi?’ şarkısının sözlerine bakmayı öneriyorum? Mesaj orada sanki...
“Haydi bak bakalım, Ne olacak şimdi?
Ayrıldıksa kabahat benim mi?
Hey gidi hey gidi günler,
Unutuldu birer birer,
Meğer ne kadar haklıymış,
Ondan hayır gelmez diyenler…
İş işten geçti döndüremezsin,
Sen yüzümü güldüremezsin,
Sen beni sen beni ne sandın?,
Dur dur daha vakit çok erken,
İçim nasıl nasıl yanıyordu?,
Ardına bakmadan giderken…”