Güney Kıbrıs cumhurbaşkanlığına seçildiğinde, hem Güney'de hem Kuzey'de bazı kesimler küçümsemeye çalışsalar da, aslında Nikos Hristodulidis’in iyi yetişmiş, toplumu için ciddi çalışmalar yapabilecek bilgi, formasyon ve vizyona sahip olduğu görülmektedir.
Bir süredir perde gerisinde yürütülen, ama artık perdenin aralanıp geridekilerin görülmeye başladığı NATO ile ilgili girişimi bunun en somut örneğidir.
Geçtiğimiz günlerde Rasih Reşat aşamalarına kadar somut bir şekilde yazdı. Özetlemekte mahzur yok. Kısaca söylemek gerekirse, Hristodulidis’in Kıbrıs’ı belli aşamalardan geçip NATO üyesi yapma gibi bir planı var. Hatta bu planı Jo Biden’a da sunmuş durumda.
Aslında, Hristodulidis’in bu planla Kıbrıs sorununu kendi toplumu yararına çözmek istediği vurgulanabilir. NATO’ya üyelik, yıllardır ustası Anastasiadis’in de aklında olan ama konjonktürü uygun yakalayamadığı için resmi olarak gündeme getiremediği bir plandı.
Planın öncelikli hedefi, Türkiye’yi Kıbrıs’tan uzaklaştırmak ya da etkisiz kılmaktır. Ona göre Kıbrıs sorunu Türk ordusunun 1974’te adaya çıkması olduğu için, öncelikli hedef bu duruma son vermektir. Kendi güçleri buna yetmeyeceği için de NATO ile bu durumu gerçekleştirebileceğini ummaktadır.
Görüşmelerin 2017 yılında Crans Montana’da kesildiği yerden başlamasını bu amaç doğrultusunda stratejik bir hedef olarak saptamış durumdadır. Çünkü, bu aşamaya kadar müzakerelerde alabileceklerinin maksimumunu aldıklarının farkındadır. Henüz alamadıkları, güvenlikle ilgili başlık altında Türkiye’nin ve Türk askerinin konumudur. NATO üyeliğiyle bu başlığı da kendi istedikleri gibi kapatma niyetindedir.
İşin “trik” noktasına gelince. Bilindiği gibi yalnızca Kıbrıs’ın değil, herhangi bir devletin bile NATO’ya üyeliği için Türkiye’nin onayı gerekir. İşte bu noktada Hristodulidis’in planının zayıflığı ortaya çıkmaktadır.
Her ne kadar Türkiye’yi ikna için “AB sürecinde ilerleme” havucu düşünülse de, eski gücünden ve cazibesinden çok şey kaybeden AB’ın bunun için yeterli olacağını düşünmek ne ölçüde gerçekçidir?
NATO ile dans etmeyi arzulayan Hristodulidis’in böylesine büyük bir gücün ayağına takılıp düşmesi de olasıdır.