Narin Güran cinayeti davasında gerekçeli kararı açıklandı.
8'inci Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ramazan Dündar ile hakimler Gonca Türkeeş Kaya ve İsmail Ergin'in yazdığı gerekçeli kararda; anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran'ın ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis ile cezalandırılmalarına karar verildiği belirtildi. Nevzat Bahtiyar'a ise 'Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme' suçundan 4 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
Gerekçeli kararda Daran-2 kamera kayıtlarının iyileştirilmesine yönelik alınan Ulusal Kriminal raporunda ev-ahır istikametine doğru hareketli bir karartının olduğu, bu karartının kıyafet unsurlarının koyu renk olmasından ve kısa boylu, zayıf algılanmasından kaynaklı ve Narin'in en son görüldüğü patika başlangıcında yer alan okul kamera kaydı ile uyumlu olması karşısında ilgili karartının maktul olduğu mahkeme tarafından kabul edildiği belirtildi. Kararda "Bu durum karşısında maktul Narin'in ev, ahır veya eklentilerinde öldürülme eylemine başlandığı, akabinde maktul Narin'in bedeninin Arif Güran'ın evine getirilerek öldürme eyleminin burada tamamlandığı, daha sonra maktul Narin'in cansız bedeninin sanık Nevzat tarafından katılan Arif'in evinden alınarak önce kendi evinin ahırında çuvala konulduğu, söz konusu çuvalın sanık Nevzat'ın kullanımında olan 23 AN 630 plaka sayılı araca konulmak suretiyle Eğertutmaz deresine götürüldüğü…” denildi.
Kararın değerlendirme kısmında, şunlar kaydedildi:
"Sanıklar Enes, Salim ve Yüksel Güran'ın Narin'in öldürüldüğü zaman diliminde ev, ahır veya eklentilerinde bulundukları, bu hususun Ulusal Kriminal, daraltılmış baz verileri, kamera kayıtları, analiz raporu ve diğer tüm deliller ile sabit olduğu, mahkememizce net olarak tespit edilemeyen sanık veya sanıklar tarafından ev, ahır veya eklentilerinde Narin'in öldürülme eylemine başlandığı, ardından Narin'in bedeninin eve taşındığı, burada sanıklar Enes, Yüksel ve Salim tarafından öldürülme eyleminin tamamlanmasının beklenildiği, her 3 sanığın da ev, ahır veya eklentilerinde yapılacak bir tıbbi müdahale ile Narin'i ölümden kurtarma ihtimali varken bu müdahalenin yapılmayarak Narin'in ölmesine rıza gösterdikleri kaldı ki Yüksel'in maktulün annesi, Salim'in amcası ve Enes'in de ağabeyi olduğu, sanıkların maktule gelecek saldırı, kötülük ya da başkaca olumsuz eylemleri defetme, engelleme gibi yasal görevleri varken bunları yerine getirmedikleri gibi öldürme eylemini başlatan kişiye de engel olmayarak Narin'in ölmesine iştiraken katıldıkları belirlendi."
Sanıkların Narin'in bedeninin eve getirilmesi ve ölüm eyleminin gerçekleşmesi sonrası ölüm olayı üzerine yapacakları eylem, davranış ve söylemler konusunda fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek ne yapacaklarını kararlaştırdıkları kaydedilen kararda, Narin'in cansız bedenini olay yeri yakınlarında bulunan Nevzat Bahtiyar'a verip dereye gömmesini isteyerek cesedi saklama, yok etme gibi konusunda ortak hareket ettikleri bildirildi.
İŞTİRAK HALİNDE ÖLÜME SEBEBİYET
Sanıkların ölüm olayına ilişkin bilgi sahibi olmadıkları yönünde hal ve hareketlerde bulundukları belirtilen kararda, şu değerlendirmelerde bulunuldu:
"Yine Narin'in cansız bedeninin Nevzat'a verildiğinde ev içerisinde sadece Salim'in olması ve diğer kapıların kapalı olması karşısında evde olan Yüksel ve Enes'in bu konuda Salim ile anlaşarak kapalı kapılar arkasında bekledikleri, sanık Salim'in, öldürme eyleminin asıl maksadının gizlenmesi için Nevzat'a, Yüksel ile ilişkisini gördüğü için Narin'i öldürdüğü şeklindeki söylemlerin de diğer sanıklar tarafından birlikte kararlaştırıldığı ve bu şekilde asıl maksadı gizlemeye çalıştıkları, Narin'in cansız bedeninin Nevzat tarafından alınıp olay yerinden ayrılırken Yüksel'i gördüğünü ve ağladığını belirttiği, dolayısıyla sanık Salim tarafından sanık Nevzat'a Narin'in cansız bedeni verilirken diğer sanıkların olaydan haberdar oldukları, her 3 sanığın suçun işlenmesinde üstlendikleri rol ve kendi eylemleri ile diğer sanıkların eylemlerini tamamlayarak suçun işlenmesi üzerinde diğer sanıklar ile birlikte ortak hakimiyet kurduğu, bu bağlamda sanıkların olayın sonuna kadar zaman ve mekan birlikteliği içerisinde oldukları ve iştirak halinde hareket ederek sanıklar Salim, Enes ve Yüksel Güran'ın fikir ve eylem birlikteliği içerisinde Narin Güran'ı iştirak halinde ölümüne sebebiyet verdikleri mahkememizce kabul edilmiştir. Tüm bu anlatımlar karşısında Narin'in öldürülme olayının her 3 sanık tarafından birlikte gerçekleştirilerek tamamlandığı anlaşılmıştır."
Aile üyelerinin Narin'in cesedinin bulunmadan bir gün önce toplantı yapmaları nedeniyle cinayetin neden ve kim tarafından işlendiğinin bilindiği, ancak bunun organize bir şekilde gizlendiği de belirtildi.
DİYARBAKIR BAROSU: NEVZAT BAHTİYAR İÇİN İSTİNAFA BAŞVURULACAK
Diyarbakır Barosu'nun sosyal medya hesabından yapılan açıklamada "Baromuzun katılan sıfatıyla yer aldığı Narin dosyasında Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi, beyanlarımızda değindiğimiz hususlara da yer vererek gerekçeli kararını bugün sunmuştur. Sanık Nevzat Bahtiyar'ın eylemlerinin TCK'nin 281. maddesi kapsamında suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme suçu kapsamında değerlendirilmesi hakkaniyete uygun olmayıp kamuoyu vicdanını da yaralamıştır. Bu sebeple Baromuz tarafından sanık Nevzat Bahtiyar'ın da çocuğu kasten öldürme suçuna iştirakten cezalandırılması talebiyle istinaf kanun yoluna başvurulacaktır. Diyarbakır Barosu olarak, verdiğimiz sözün arkasında durarak Narin'in fail/faillerinin cezalandırılması için hukuki süreç tamamlanıncaya kadar mücadele edeceğimizi tüm kamuoyuna bildiririz." denildi.
Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos günü kaybettirilen, 8 Eylül’de Eğertutmaz Deresi’nde cesedi bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayetine ilişkin Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada 28 Aralık günü karar çıkmıştı. Tutuklu sanıklar amca Salim Güran, anne Yüksel Güran ve ağabey Enes Güran’a “İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürmek” suçundan müebbet hapis cezası verilirken, Narin’in cesedini saklamakla suçlanan komşu Nevzat Bahtiyar ise 4 yıl 6 ay hapis cezası almıştı. Diyarbakır Barosu ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı mahkeme kararına itiraz etmişti.