Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği, trafikte artan kazalar ve ölümlerle ilgili açıklama yaptı. Birlik, mevcut yol güvenliği ve trafik yönetimi eksikliklerinin halk sağlığını tehdit eder boyuta ulaştığını belirterek, devletin anayasal güvenlik hakkını sağlama sorumluluğuna dikkat çekti.
Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği (KTTB), ülkede her geçen gün artan trafik kazaları ve ölümlerle ilgili açıklama yaparak, trafik kazalarını "cinayet" olarak nitelendirdi.
Birlik, mevcut trafik ve yol güvenliği sorunlarının çözüm beklediğini, buna rağmen Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı'nın yalnızca ceza oranlarını artırarak durumu geçiştirdiğini savundu.
Açıklamada, yıllardır çözüm bekleyen trafik ve yol güvenliği, ehliyet sınavları ve sürüş okulları ile ilgili yasal düzenlemelerin hala yapılmadığına dikkat çekilerek, yolların bakımsız ve tehlikeli durumda olduğu vurgulandı.
Tabipler Birliği Başkanı Prof. Dr. Ceyhun Dalkan imzalı açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Ülkeye güvenli yollar yapılması ve mevcut yolların iyileştirilmesi için ödenen vergiler ve ruhsat ücretleri genel bütçe içinde kaybolmaktadır. Sürekliliği ve önleyici tedbirleri olmayan bir ceza sistemi yerine, düzenli ve etkin kontroller sağlanmalı, güvenli yollar yapılmalıdır. Artan nüfus karşısında yollar yetersiz kalmış, ulaşım tam bir kaosa dönüşmüştür."
KTTB, trafik kazalarının sadece bireysel kayıplara değil, aynı zamanda toplumun genel sağlık durumuna da zarar verdiğini ifade etti. Kazalar sonucu oluşan yaralanmaların tedavi sürecinin, zaten kısıtlı olan sağlık altyapısına ek yük bindirdiği vurgulandı.
Birlik, anayasal güvenlik hakkının devletin görevleri arasında tanımlandığını hatırlatarak, yetkilileri etkin ve kalıcı çözümler üretmeye davet etti. Açıklamada, "Bizleri yönetenlerin, anayasal güvenlik hakkımızı sağlamak ve ellerine bulaşan kanları temizlemek için derhal harekete geçmesi gerekmektedir" denildi.
KTTB'den yapılan tam açıklama şöyle:
"Trafik Kazaları Cinayettir!
Trafik konusu ülkemizde her geçen gün daha kötü bir hal almaktadır. Ölümlü kaza haberleri ile her gün bir eve, toplumun yüreğine acı düşmektedir.
Yıllardır çözüm bekleyen trafik ve yol güvenliği, ehliyet sınavları- sürüş okulları ile ilgili yasal düzenlemeler tozlu raflarda hala beklemektedir.
Yollarımız ülke gibi karanlık, yol güvenliği önlemleri alınmamış, şeritlerden yoksun haldedir. Ülkeye yeni ve güvenli yollar yapılması, mevcut yolların güvenli hale getirilmesi için ödediğimiz vergiler ve ruhsat ücretleri genel bütçe içinde erimektedir.
Sürekliliği ve önleyiciliği olmayan; ceza üzerine kurulu bir sistem ile mevcut Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı bu dönemde sadece ceza ücretlerini arttırmıştır. Oysa ki düzenli ve etkin kontrollerin yanında, esas ihtiyacımız olan güvenli yollar yapılmalıdır. Yollar, artan nüfusa yetersiz kalmıştır, ülkede ulaşım tam bir kaos içindedir.
Kıbrıs’ın kuzeyinde trafik kazaları artık cinayete dönüştü ve toplum yola çıkmaya korkar hale geldi. Daha önceden de söyledik, yine söyleyeceğiz trafikte akan kanlar, yok olan hayatlar, dağılan ailelerin sorumlusu siyaset yapmak dışında hiçbir şey yapmayan ilgili bakanlık ve diğer yetkililerin ellerine bulaşmıştır.
Ayrıca ülkemizde sürekli artan trafik kazaları ciddi bir halk sağlığı sorunu olarak da görülmelidir. Trafik kazaları sonucu meydana gelen yaralanmalar ve ölümler, hem aileler, bireyler için hem de toplum için ciddi bir travma haline gelmiştir. Kazalar sonucu oluşan yaralanmaların tedavisi, zaten kısıtlı olan sağlık olanakları, altyapısı ve bütçesine ciddi bir yük oluşturmaktadır.
Güvenli ve modern yollar, güvenli ulaşım ülkemiz insanının da hakkıdır. Güvenlik hakkı, KKTC'de anayasal bir hak olarak devletin görevleri arasında tanımlanmıştır. Bizleri yönetenlerin de bizlerin anayasal güvenlik hakkımızı sağlanmak ve ellerine bulaşan kanları temizlemek için yol, ulaşım güvenliğini oluşturmak üzere etkin, gerçekçi çözümler bulma hedefi ile bir an önce çalışmaya davet ederiz."