Kıbrıs

KİÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölüm Başkanı Dr. Şengül Kubilay Dolu Hepatit hastalıklarını yazdı

KİÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölüm Başkanı Dr. Şengül Kubilay DOLU, Hepatit Hastalıkları kapsamında halkı bilinçlendirecek bilgi paylaşımında bulundular.
Viral hepatitlerin, tüm dünyada yaygın olarak görülen ve ülke ekonomisini olumsuz etkileyen, önemli halk sağlığı sorunlarından biri olduğuna dikkat çektiler. Bulaşıcı sarılık veya viral hepatit, virüslerin oluşturduğu, karaciğerin yaygın iltihabi hastalığı olup tip A, B, C, D ve E olarak adlandırılan beş ana hepatit virüsü bulunmaktadır. Hepatit A; Hepatit A virüs ile kirlenmiş (kontamine) su ve besinlerle salgınlara yol açabilen, kötü hijyenik koşullarda kolaylıkla bulaşabilen bir hastalıktır. Çocukluk çağlarında hafif belirtilerle geçirilen Hepatit A enfeksiyonu, ileri yaşlarda daha ağır seyretmekte ve şiddetli karaciğer hastalığı ile ölümlere yol açabilmektedir. Hepatit B, Hepatit B virüsünden kaynaklanan, %15-25 oranında karaciğerde kalıcı hasara neden olan ve bunun sonucu olarak taşıyıcılık, karaciğer sirozu, karaciğer kanseri, karaciğer yetmezliği ve ölümü de beraberinde getiren ciddi bir hastalıktır. Hepatit C ise Hepatit C virüsünün neden olduğu yaklaşık %80 oranında ilerleyerek kalıcı karaciğer hasarı tedavi edilmediğinde ilerleyen yıllarda  karaciğer sirozu ve karaciğer kanseri oluşturma riski yüksek olan bir hastalıktır.
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre dünyada 325 milyon kişinin hepatit B ve hepatit C ile enfekte olduğu, yılda 1,4 milyon kişinin viral hepatitlere bağlı gelişen siroz ve karaciğer kanseri gibi nedenlerden dolayı yaşamını yitirdiği ve yaklaşık 300 milyon hepatit hastasının ise taşıyıcı olduğunun farkında olmadığı bildirilmektedir. “Küresel bir sağlık problemi olan hepatit KKTC için de nüfus hareketliliğinin yoğunluğu ve genç nüfusa sahip bir turizm adası olması nedeniyle  önemli bir risk oluşturmaktadır.” Diyerek bireyleri dikkatli olması konusunda uyardılar.
Hepatit (sarılık) hastalığına karşı bilinç oluşturmak, hijyen şartlarına uymak ve test yaptırmanın önemine dikkat çekmek amacıyla "1 Ekim Dünya Hepatit Bilinçlendirme Günü" olarak ilan edilmiştir. Hepatit hastalığı taşıyan ama bundan haberdar olmayan kişilerin hem bu hastalığı yayma hem de ilerde hastalığın kronik etkilerinden dolayı karaciğer yetmezliği, siroz ve kanser olma riski ile karşı karşıya kalma durumları oldukça yüksektir. Bu sebeple viral hepatitlerle savaşta kilit nokta viral hepatitli hastaların tespit ve tedavi edilmesidir. Bu günün amacı hepatite karşı toplumu bilinçlendirerek hastalığından habersiz on binlere, yüz binlere ulaşmak ve onların tedavisi ile ciddi hastalık ve ölümlere engel olmak, ayrıca diğer insanlara bulaşmasını önleyerek toplumda viral hepatit enfeksiyonunu kontrol altına almaktır. Halsizlik, tüm vücutta sarılık, kaşıntı, bulantı, kusma, iştah kaybı, kas eklem ağrısı, ateş, karında şişkinlik, kilo kaybı, koyu renk idrar yapma ve sağ üst karın bölgesinde ağrı gibi şikayetlerle ortaya çıkan hepatitin tanısının tek yolu kan testi olup ülkemizde hemen hemen tüm hastanelerde hepatit testleri rahatlıkla yapılabilmektedir.
Hepatitle mücadelede diğer önemli bir konu ise nasıl bulaştığının bilinmesidir. Günümüzde dünyayı etkileyen bir salgın hastalık olan Covid-19 pandemisiyle beraber büyük önem kazanan hasta olmadan hastalıktan korunma ilkesi hepatit hastalığı için de çok önemli bir konudur.
 Hepatit B ve Hepatit C; kontrol edilmemiş kan ve kan ürünlerinin transfüzyonuyla,  sterilize edilmemiş cerrahi malzemelerin kullanıldığı tıbbi ya da diş müdahaleleriyle bulaşabilmektedir. Buna ek olarak; kullanılmış enjektör paylaşımıyla, tıraş bıçağı, diş fırçası gibi eşyaların paylaşımıyla, sterilize edilmemiş araçlarla dövme, akupunktur ya da vücut takılarının uygulanmasıyla, Hepatit B ve C taşıyıcılarının aile içi temasıyla, anneden bebeğe doğumda, sonrasında ve güvenli olmayan cinsel ilişkiyle bulaşabilmektedir. Toplumun her kesiminin özellikle çocukların, gençlerin ve çalışanların hepatitin ne olduğu, nasıl bulaştığına yönelik medya ve kitle iletişim araçları aracılığıyla bilgilendirilmesi, toplumun bilinçlendirilmesinin de önemli olduğunu vurguladı.
Hepatit A ve B’nin önlenmesi ve korunmasında aşı yaptırmak yüzde 100’e yakın koruma sağlamaktadır. Hepatit A için kullanılan suların temiz olması, çiğ tüketilecek sebze ve meyvelerin iyi yıkanması, aşı yaptırılması ve hijyen kurallarına dikkat edilmesi özellikle su ve sabunla sık sık ellerin çok iyi yıkanması hepatitten korunmada oldukça önemlidir. Hepatitin sık görüldüğü ülkelere gitmeden önce mutlaka aşı olunmalıdır. Hepatit A ve Hepatit E’ den korunmak için gidilen ülkede emin olunmayan besinler tüketilmemelidir.
Hepatit B bulaşma riski yüksek olan bireylerin özellikle sağlık çalışanları, sık kan ve kan ürünleri kullananlar, 1996’dan önce kan transfüzyonu yapılmış kişiler olduğunu vurguladı. Damar içi madde kullanan bireyler, mahkumlar, göçmenler, evsizler, riskli cinsel davranış öyküsü olanlar (eşcinseller, seks işçileri) ve hijyen kurallarına uyumun az olduğu, temiz su kaynaklarına ulaşımın sağlanamadığı, sosyoekonomik koşulların düşük olduğu bölgelerde bulaşma riskinin arttığını belirtti. Bu tarz bölgelerde yaşayanların aşılanması ve bilinçlendirilmesi ile hepatitten korunmak mümkündür. Korunmasız cinsel ilişkinden kaçınmak, başkasına ait kan ve vücut sıvıları ile temas etme ihtimali olan eşyaları kullanmamak, piercing, akupunktur, dövme, manikür ve pedikür gibi kozmetik ya da alternatif tedavi uygulamalarında, tek kişilik ve steril iğne ya da alet kullanılmasına dikkat etmek hepatitten korunmada ve bulaşın önlenmesinde önemli diğer konulardır.
“Aşısı olamayan Hepatit C’ nin ilaçlarla tedavisi mümkün olup hastalığın erken tanısı için test yapılması gerekmektedir. Bu sebeple toplumda hepatite yönelik tarama testlerinin yapılmasına ağırlık verilmelidir.” Dedi.
“Viral hepatitlerde önleme ve korunma için ilk basamak, hastalığa yönelik farkındalık sahibi olunmasıdır.”Dedi. Hastalığı taşıyan pek çok kişide herhangi bir belirti ve bulgunun olmaması, viral hepatitler için pek çok kişinin kendisini risk grubunda görmemesi farkındalık çalışmalarını daha önemli hale getirmektedir. Bilinçli bir toplum ile hepatit hastalığına karşı farkındalık da artacaktır. Kıbrıs İlim Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi olarak toplumunun sağlığını geliştirmek ve yükseltmek için viral hepatitler konusunda yeterli bilgi sahibi olmayan bireylerin, hepatit virüsleri, bulaş yolları, kimlerin risk altında olduğu, hastalığın komplikasyonları ve uygun tedavi yöntemleri konusunda bilgilendirme, biliçlendirme ve farkındalık yaratma faaliyetlerine yönelik üstümüze düşen görevi yerine getirmeye çalışmaktayız. “Bu amaçla sadece hasta ve taşıyıcılarda değil sağlıklı bireylerde de enfeksiyonu önleme ve bulaş yolları hakkında bilinçlendirilme yapılmasının iyi bir başlangıç noktası olacağını biliyoruz.” Vurgulamasını yaparak sözlerini tamamladı. 
KIBRIS İLİM ÜNİVERSİTESİ
SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ HEMŞİRELİK BÖLÜM BAŞKANI
DR. ŞENGÜL DOLU KUBİLAY