Yeni bir araştırma, günde dörtten fazla kahve içen kişilerin baş ve boyun kanserine yakalanma riskininin yüzde 17 daha düşük olduğunu buldu.
Anadolu Sağlık Merkezi’nin aktardığına göre baş boyun kanseri, vücudun baş ve boyun bölümünde oluşabilen kanser hücrelerinin kontrolsüz ve anormal olarak çoğalmasına verilen isimdir.
Yeni araştırma, çay ve kahvenin bu tür kanserlere karşı koruyucu olduğunu kanıtlamıyor ancak uzmanlar, bulguların tutarsız sonuçlarla çok tartışılan bir alana ışık tutmaya yardımcı olduğunu söylüyor.
Çalışmanın kıdemli yazarı, Huntsman Kanser Enstitüsü ve Utah Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Dr. Yuan-Chin Amy Lee şunları söyledi:
“Kahve ve çay tüketiminin kanser riskini azaltması konusunda daha önce araştırmalar yapılmış olsa da bu çalışma, baş ve boyun kanserinin farklı alt bölgelerindeki değişen etkilerini vurguladı ve hatta kafeinsiz kahvenin bile bazı olumlu etkileri olduğunu gösterdi.”
Ekip, Avrupa, Kuzey Amerika ve Latin Amerika’yı kapsayan 14 araştırmadan elde edilen verileri nasıl analiz ettiklerini anlattı.
Çalışmalarda katılımcılardan, çay ve kahve tüketim modellerini kayıt altına almak için anketleri doldurmaları istendi. Araştırmacılar, baş ve boyun kanseri olan 9 bin 548 kişi ile olmayan 15 bin 783 kişinin verilerini analiz etti.
Yaş, cinsiyet, günlük içilen sigara sayısı, alkol tüketimi ve meyve ve sebze tüketimi gibi faktörleri göz önünde bulundurduktan sonra araştırmacılar, günde dört fincandan fazla kafeinli kahve içen kişilerin, içmeyenlere kıyasla baş ve boyun kanserlerine yakalanma olasılığının genel olarak yüzde 17 daha düşük olduğunu buldu.
Özellikle, bu tür tüketimin ağız boşluğu ve orofarenks (ağzın hemen arkasındaki boğazın bir parçası) kanserlerinin olasılığının azalmasıyla ilişkili olduğu saptandı.
Kafeinsiz kahve içmenin sadece ağız boşluğu kanseri riskini azalttığı görüldü.
Durum çay içinse bu kadar net değil
Sonuçlar, günde bir veya daha az fincan çay içmenin hiç içmemeye kıyasla, genel olarak baş ve boyun kanserleri riskinin yüzde 9 daha düşük olmasıyla ve özellikle alt boğazda kanser riskinin azalmasıyla ilişkili olduğunu gösterdi.
Lee şöyle konuştu: “Belki de kafein dışındaki biyoaktif bileşikler kahve ve çayın potansiyel kanser karşıtı etkisine katkıda bulunuyor.”
Ancak madalyonun bir de diğer tarafı var.
Günde bir fincandan fazla çay içmenin gırtlak kanserine yakalanma riskini yüzde 38 oranında artırdığı belirtiliyor. Ekip, bunun çay içmenin gırtlak kanserine yakalanma riskini artıran gastro özofageal reflü hastalığı riskini artırmasından kaynaklanabileceğini öne sürüyor.
Diğer yandan araştırmacılar, çalışmanın bazı sınırlamaları olduğunu, bunlar arasında çay ve kahve içildiğine dair kişisel bildirimlerin güvenilir olmayabileceğini ve çay veya kahve türünün dikkate alınmadığını belirtiyor.
King’s College London’dan beslenme ve diyetetik profesörü emekli Tom Sanders da şunları diyor:
“Gözlemsel çalışmalarda, örneğin tütün ve alkolün karmaşık etkilerini istatistiksel analizden tamamen çıkarmak çok zordur.
Sonuç olarak, çok fazla kahve ve çay içen kişilerin alkol ve tütün kullanımı gibi diğer zararlı davranışlardan kaçınma olasılığı daha yüksek olabilir veya diğer nedenlerle bu kanserlere yakalanma riskleri daha düşük olabilir.”