Gündem

Haspolat'ta doğanın korunması için acil çağrı!

Taşkent Doğa Parkı Direktörü Kemal Basat, Haspolat’ta yaban hayatını, özellikle değerli ve koruma altında yerli türleri ve göçmen kuşları olumsuz etkileyecek, çalışmaların yapıldığı belirterek, önlem alınmasını istedi.

Haspolat'ta doğanın korunması için acil çağrı yapıldı. Taşkent Doğa Parkı Direktörü Kemal Basat, bölgedeki yaban hayatını, özellikle değerli ve koruma altında yerli türleri ile göçmen kuşları olumsuz etkileyecek çalışmaların başladığını belirtti. Haspolat Arıtma Tesisi'ndeki su havuzlarının tahliye edilmeye başlanmasının ardından sosyal medya hesabından açıklama yapan Basat, bu durumun yaban hayatına zarar verebileceğine dikkat çekti ve acil önlem alınması gerektiğini vurguladı.

Kemal Basat'ın açıklaması şöyle:

"Aldığımız haberlere, görüntülere göre Haspolat'ta telafisi mümkün olmayacak olumsuz bir durum yaşanıyor.

Bize gelen görüntülerden, yapılanlardan anladığımız kadarı ile sadece Haspolat için değil, ada genelinde yaban hayatını, özellikle değerli ve koruma altında yerli türlerimizi ve göçmen kuşları olumsuz etkileyecek, geri dönüşü olmayan zamansız bir zarar veriliyor.

Bu yapılanlar ne kadar düşünüldü, ne kadar planlandı, ne amaçla yapılıyor bilemiyorum. Anladığımız kadarı ile işin Lefkoşa Türk Belediyesi kontrolünde yapıldığı. Mehmet Harmancı bu konuda belki bizi aydınlatabilir.

Uzun yazmak istemiyorum. Burada amacımız kimseyi eleştirmek, suçlamak, ya da yapılması gereken bir işi durdurmak değildir. Ne yapılması gerekiyorsa doğru şekilde, doğru zamanda, doğaya ve yaban hayatına zarar vermeyecek veya en az zarar verecek şekilde yapılmasıdır tüm temennimiz.

Buradan tüm halkımıza ve yetkililerimize sesleniyorum, lütfen ekte Hasan Bağlar arkadaşımızın çektiği videoya bir bakın ve elinizi vicdanınıza koyun.

Bu ülkede eskiden akbabalar vardı artık yok, her yıl turnalar, leylekler gelirdi artık gelmiyor (çok az geliyor) diyoruz... Yarın çocuklarımıza 'bu ülkeye eskiden her sene flamingolar gelirdi, artık gelmiyor' diye sadece resimlerde göstermek istemiyorsak doğa ve yaban hayatı konusunda kuzey Kıbrıs'ın en değerli bölgesinde en ufak değişikliği yapmadan defa defa düşünmek ve planlamak gerekiyor.

O bölgeye bağımlı yaşayan sessiz canların sesi olmazsak yarın çok geç olabilir..."