TDP Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Erman Yaylalı, “TDP ile ülkeye eşit ve adaletli bir yönetim anlayışı hâkim olacaktır. Halkımıza vaat ettiğimiz en önemli unsur; eşit ve adaletli bir yönetimdir” dedi.
Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Ekonomik Kalkınma ve Yerel İş Gücü Politikalarından Sorumlu Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi Erman Yaylalı, kamuda liyakatin tamamen ortadan kaldırıldığına işaret ederek, TDP’nin hükümete geleceği dönemde en büyük vaadinin de “eşitlik ve adalet” olduğunu vurguladı
YAYLALI: LİYAKAT ORTADAN KALKTI, DEVLET YÖNETİMİ İTİBARI YOK EDİLDİ
Yazılı açıklama yapan Yaylalı, Kıbrıs’ın kuzeyindeki mevcut devlet yönetim mekanizmalarının siyaset kurumu tarafından oldukça zayıflatıldığını ve fonksiyonlarını yerine getiremez duruma getirildiğini belirtti, liyakat kavramının ortadan kaldırılarak devlet yönetiminin otoritesinin ve itibarının yok edildiğini söyledi.
Üçlü kararname yöntemi ile gerçekleştirilen müsteşar ve müdür atamalarında tamamen partizanlık, arkadaşlık ve akrabalık ilişkileri dikkate alındığına işaret eden Yaylalı, bunlarla birlikte devlet işlerinin yürütülmesi için gerekli olan ve yasalarda belirtildiği şekilde Anayasal bir kuruluş olan Kamu Hizmeti Komisyonu (KHK) tarafından istihdamının yapılması öngörülen kamu görevlileri yerine de akraba, partili ve arkadaş olma dışında hiçbir özelliği olmayan, hiçbir sınava tabi tutulmadan, geçici işçi ve sözleşmeli personel adı altında yüzlerce istihdam yapılarak, kamu yönetiminin üst düzeyi ile birlikte tüm kademelerinin, tüm seviyelerinin çalışamaz ve halka hizmet veremez hale getirildiğini aktardı.
“YÖNETİMLERİ BAŞARISI VEREBİLDİKLERİ HİZMETLERLE ÖLÇÜLMEKTEDİR”
Dünyadaki çağdaş ülke yönetimlerinin tamamında devlet yönetimlerinin asli ve sürekli görevlerinin tanımlandığına dikkat çeken Yaylalı, bunların başlıcalarının da “eğitim, sağlık, savunma, ulaşım, sosyal güvenlik, güçsüzlerin korunması, iç ve dış güvenlik, dış politika ve adalet” gibi temel alanlar olduğunu hatırlattı.
Yaylalı, “Devlet yönetimleri, halklarına bu alanlarda yeterli ve kaliteli hizmet verdikleri müddetçe o ülkelerde yaşayan insanlar mutlu ve huzurlu olabilmektedir. Aynı şekilde devlet yönetimlerinin başarısı da bu alanlarda halklarına verdikleri, verebildikleri hizmetlerle ölçülmektedir” dedi.
“İSTİHDAM EDİLENLER; EŞ, DOST, PARTİZAN OLMA DIŞINDA HİÇBİR ÖZELLİĞİ OLMAYAN KİŞİLER”
Kıbrıs’ın kuzeyinde ise bu duruma bakıldığında devletin asli ve sürekli görevlerinin maalesef hiçbirini doğru ve halkına yaraşır bir şekilde yerine getiremediğinin açıkça görüldüğünü kaydeden Yaylalı, eğitim, sağlık ve ulaştırma alanlarındaki durumu anlatmaya bile gerek olmadığını vurguladı.
Bu alanlardaki hizmetlerin de yerine getirilmesini, bu durumun tüm halk tarafından net bir şekilde gözlemlendiğini söyleyen Yaylalı, “Bu şekildeki yaklaşımlarla oluşturulan üst düzey yöneticiler ve kamu sektörüne tamamen torpille istihdam edilen eş, dost, partizan olma dışında hiçbir özelliği olmayan kişilerle işini iyi bilen, dürüst ve liyakat sahibi kamu görevlilerinin karıştırılmaması da bizim açımızdan çok önemlidir” dedi.
“LİYAKAT SAHİBİ KAMU ÇALIŞANLARININ MORAL VE MOTİVASYONLARI YOK OLUYOR”
Siyaset mekanizmasının devlet yönetimini yok eden, devlet otoritesini ortadan kaldıran bütün bu olumsuz hareketlerine rağmen kamu kurum ve kuruluşlarında işler çok yavaş da olsa yürüyorsa, bunun her kurum ve kuruluştaki iyi eğitim almış, liyakat sahibi, işini çok iyi bilen, ülkesini seven ve kamu görevlisi tanımına tam manasıyla uyan az sayıdaki kamu çalışanı sayesinde olduğunu kaydeden Yaylalı, bu çalışanların hemen hemen tamamının da KHK tarafından veya bağlı oldukları kurumların gerçekleştirdiği rasyonel ve tarafsız sınavlar sonucu istihdam edilen ve aynı yöntemlerle terfi alan kişiler olduğuna dikkat çekti.
Yaylalı, “Mevcut yönetimin üst düzey atamaları ve kamu sektörüne tamamen torpille yaptığı istihdamlar kamu kesiminde çalışan ve sayıları her geçen gün azalmakta olan liyakat sahibi kamu çalışanlarının da moral ve motivasyonlarını ortadan kaldırmakta ve onları da umutsuzluğa itmektedir” ifadelerini kullandı.
“SAVAŞ İÇİNDE BİLE KENDİ KENDİNİ İDARE EDEN KIBRIS TÜRK HALKI, BU YÖNETİM SAYESİNDE BUNDAN ACİZ DURUMA DÜŞÜRÜLDÜ”
Gelinen bu aşamada, sırf partizanlık ve siyaset uğruna oluşturulan bu bozuk düzen sayesinde Kıbrıs Türk halkının kendi kendini yönetme hakkının ortadan kaldırılmak üzere olduğunu belirten Yaylalı, devlet yönetiminde çok ciddi hatalar yapıldığına ve bu sayede yönetsel mekanizmanın çalışmaz hale getirildiğine işaret etti.
Yaylalı, “1960 yılından beri en zor şartlarda hatta savaş içerisinde kendi kendini en iyi şekilde idare eden Kıbrıs Türk halkı, maalesef bu kötü yönetim sayesinde kendi kendini yönetmekten aciz duruma düşürülmüş, hiçbir yönetim yeteneği olmayan bir halk olarak görülmeye başlanmıştır. Bu durumun kabul edilmesi mümkün değildir ve halkımız da bunu kabul etmeyecektir” dedi.
“BOZULAN EKONOMİK VE SOSYAL YAPIYI NORMALE DÖNDÜRECEĞİZ”
TDP Ekonomik Kalkınma ve Yerel İş Gücü Politikalarından Sorumlu MYK Üyesi Erman Yaylalı, TDP olarak göreve geldikleri ilk günden itibaren adil, dürüst ve işini iyi bilen kamu çalışanları ile birlikte hareket ederek hiçbir siyasi, akrabalık ve benzeri durumlarına bakmadan liyakat sahibi kamu görevlileri ile birlikte çalışacaklarını söyledi.
Yaylalı, “Onların bilgi birikimlerinden ve tecrübelerinden her zaman yararlanacağız. Kamu kesiminde çalışan herkes hak ettiği göreve getirilecektir. Mevcut yönetimin gerçekleştirdiği partizanca uygulamalar sayesinde bozulan ekonomik ve sosyal yapıyı normale döndüreceğiz” dedi.
“TDP İLE ÜLKEYE EŞİT VE ADALETLİ BİR YÖNETİM ANLAYIŞI HÂKİM OLACAK”
Kötü yönetim sayesinde ortadan kaldırılan devlet otoritesinin de TDP’nin hükümete geldiği dönemde yeniden tesis edileceğini, devletin her alandaki otoritesinin de herkes tarafından görüleceğini belirten Yaylalı, TDP’nin söz sahibi olacağı bir kamu yönetiminde, adil ve liyakat dayalı bir sistemin her zaman ön planda olduğu bir anlayışın ortaya koyulacağını vurguladı.
Yaylalı, “Tüm halkımız çok kısa bir süre içerisinde kamu yönetiminin gözle görülür bir şekilde iyileşerek normal bir hale geldiğini görecektir. Devlet yönetimi olması gerektiği gibi tüm halkının hizmetinde olacaktır. Korunmaya muhtaç kesimlere daha fazla önem verilecek ve ülkedeki ekonomik ve sosyal adaletsizlikler ve bozulan gelir dağılımı en düşük seviyeye çekilecektir. Bunların yapılabilmesi için elimizden gelen tüm çaba harcanacaktır. TDP ile ülkeye eşit ve adaletli bir yönetim anlayışı hâkim olacaktır. TDP olarak bizim halkımıza vaat ettiğimiz en önemli unsur eşit ve adaletli bir yönetimdir” dedi.