Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, Adıyaman'da İsias davasının belki de son celsesinin başladığına dikkat çekerek, “Umudumuz Türkiye Adaletinin sanıkları, "Olası Kast" üzerinden mahkum etmesi...” dedi.
Erhan Arıklı sosyal medyadan yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi:
Bu dava sıradan bir dava değil. Kıbrıs Türkleri yekvücut olmuş bir durumda, bu davayı yakından takip ediyorlar. Ve bir anlamda Türkiye vatandaşlarına da bir ders veriyorlar.
Çünkü, Türkiye’de yaşayan insanlar tarih boyu bir kaderci anlayışı benimseyerek, gerçekleşen her doğal afeti ve bu afetlerde meydana gelen can kaybını, büyük bir teslimiyetle, "Kader böyleymiş" diyerek kabullendi ve boyun eğdiler.
Oysa inşaat malzemesinden çalındığı için, yumuşak zemine apartman yapıldığı için veyahut apartmanın alt katını işyerine çevirmek maksadı ile kolonlar kesildiği için vs. doğal afetlerde yıkılan binlerce binanın altında kalıp hayatını kaybeden kimsenin hakkı aranmadı şimdiye kadar...
Bakınız, deprem kuşağında yer alan Türkiye'de bugüne kadar yaşanan büyük depremlerde, resmi rakamlara göre 56 bin 65 kişi yaşamını yitirdi.
Çalan çaldığı ile, ölen öldüğü ile kaldı. Çünkü; dediğimiz gibi ölenlerin yakınları bu ölümleri, "KADER" diyerek kabullendi. İçselleştirdi.
Maraş Depreminde hayatını kaybeden binlerce insan varken, bir tek Kıbrıs Türkleri Şampiyon Melekler için isyan ediyor. "Bu kader değil. Çocuklarımıza otel adı altında tabut yapan paragözlerin işlediği bir cinayettir bu" diyorlar.
Kıbrıs Türkleri bu haykırışları ile, cinayetlere "Kader" diyerek boyun eğen 83 milyonluk Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına da örnek oluyorlar.
Şunu bilin ki İSİAS davasında mahkeme, olası kasttan karar verir ve sanıklara ağır bir cezaya hükmederse, bu karar "Emsal" olacaktır.
Yani Şampiyon Meleklerin haklı davasının takipçisi olan Kıbrıs Türkleri, aynı zamanda geçmişteki depremlerde hayatını kaybeden 56 bin 67 kişinin de davasını ve hatta bundan sonraki doğal afetlerde hayatını kaybedecek olan insanların da mücadelesini veriyorlar.
Bu yüzden "İSİAS hepimizin davasıdır..." diyoruz...
