Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Konferans Salonu'nda düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, son buluşmalarının ardından Kızılcahamam'da iki önemli istişare toplantısını oldukça geniş bir katılımla gerçekleştirdiklerini anımsattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, her iki toplantıda da hem 31 Mart'taki seçim sonuçlarının fotoğrafını çektiklerini hem gündemdeki konuları ele aldıklarını hem de gelecek döneme dair yol haritasını ortak akılla şekillendirdiklerini söyledi.

Muhalefetin, Türkiye'nin Afrika'daki varlığından rahatsız olan sömürgecilerin tezleriyle kendilerini hedef aldığını, hükümeti eleştirdiğini söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Son olarak geçtiğimiz hafta DEM'li ortaklarıyla beraber Meclis'te Somali tezkeresine 'hayır' dediler. 7 Ekim'den beri Gazze'de devam eden soykırım konusunda 'Hamas'ı şeytanlaştırma' üzerine kurulu nasıl bir dil tutturduklarını hepimiz biliyoruz. Filistin direnişine 'terör yaftası' vurmakta gösterdikleri mahareti, maalesef, İsrail'in vahşi katliamlarına tepki vermekte gösteremediler. Doğu Akdeniz'deki sondaj çalışmalarımızdan Rusya-Ukrayna savaşındaki dengeli tutumumuza kadar her konuda aynı yalpalamalara şahit olduk.

Şimdi benzer bir basiretsizliği Mavi Vatan konusunda görüyoruz. Türkiye'nin çıkarlarını savunmak yerine, bakıyorsunuz, 'masal' diyerek, ülkemizi yayılmacılıkla itham ederek, birilerine göz kırpıyorlar. Milletin verdiği yetkiyi, ülkenin menfaatlerini savunmak için değil; Türkiye karşıtlarına selam çakmak için kullanıyorlar. Bunun adı sorumsuzluktur, şuursuzluktur, gaflettir. Türkiye aleyhine tezleri Meclis kürsüsünden dillendirmek, ne zamandan beri CHP'nin görevi oldu? CHP, milletle ve milletin menfaatleriyle aynı yerde durma erdemini, bir kez olsun sergileyemeyecek mi? CHP'nin, Türkiye ile ve Türkiye'nin çıkarlarıyla alıp veremediği nedir? İktidara muhalefet etmek ayrıdır; Türkiye'nin rakiplerine lojistik destek sağlamak ayrıdır."

CHP'den, her konuda kendileriyle aynı düşüncede, aynı sayfada yer almasını asla beklemediklerini aktaran Erdoğan, "Sadece milli meselelerde, yerli ve milli bir duruş bekliyoruz. CHP yönetimi, böyle konularda dahi katkı sunmayı beceremiyorsa, bari bu tarz talihsiz açıklamalarla ülkemize zarar vermesin. Gölge etmesinler yeter; biz onlardan başka ihsan istemiyoruz. Anavatanımızın ayrılmaz bir parçası olan Mavi Vatan'ımıza sahip çıkma noktasında en küçük bir geri adım atmayacağız. Türkiye'nin ve Kıbrıs Türklerinin hakkını sonuna kadar savunmaya devam edeceğiz." açıklamasında bulundu.

"Biz, 2200 yıldan fazla devlet geleneği olan, devlet aklı olan bir milletiz." diyen Erdoğan, hadiselere bakarken başkaları gibi sadece 50-100 yıllık birikimle değil, binlerce yıllık köklü tecrübenin merceğinden bakıldığını, planların buna göre şekillendirildiğini, hazırlıkların buna göre yapıldığını, hamlelerin buna göre tayin edildiğini belirtti.

Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bizim çizgimiz, karakterimiz bellidir. Biz, başına vurunca ekmeği alınan bir ülke değiliz. Tarihimizin hiç bir döneminde de böyle olmadık. Ne başkalarının hakkına el uzatırız ne birilerine hakkımızı yedirtiriz. Kardeşlerimizi de en zor günlerinde yalnız ve çaresiz bırakmayız. Uluslararası hukuk çerçevesinde Libya'da bunu yaptık. 30 yıllık işgalin ardından Karabağ'da bunu yaptık. Suriye'den topraklarımıza saldırı olduğunda bunu yaptık. Irak'taki bölücü terör yuvalarına karşı bunu yaptık. Hakkımıza sahip çıktık. Kardeşlerimize sahip çıktık. Bekamıza sahip çıktık. Tehditler karşısında ülkemizin ve milletimizin güvenliğini garantiye aldık. Gerilimi körükleyen değil, bölgesinde ve ötesinde barışı, istikrarı, sükuneti savunan taraf olduk."

Editör: Onur Evrensel