İstanbul Arel Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkan Yardımcısı Doç.Dr. Sinan Cansız, “hazırlanan rapora bakıldığında İsias Otel’in yıkılma sebebinin depremin büyüklüğünden ziyade ihmaller zinciri olduğu açıkça görülmektedir” dedi.
6 Şubat Asrın felaketinde Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti çok büyük bir acıyı birlikte yaşadı.
Yaşanan bu acı olayın üzerinden tam bir yıl geçti. İstanbul Arel Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkan Yardımcısı Doç.Dr. Sinan Cansız depremin birinci yılında büyük felaketi değerlendirdi.
Doç.Dr. Sinan Cansız yazısında şu ifadelere yer verdi;
6 Şubat 2023 Kahramanmaraş’da meydana gelen depremlerle birlikte Türkiye’nin 11 ilinde 50 binden fazla vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Kuzey Kıbrıs’taki Gazimağusa Türk Maarif Koleji’nden Adıyaman’a voleybol turnuvası için giden kız ve erkek voleybol takımı oyuncuları, veliler ve öğretmenlerden oluşan 39 kişilik kafile, depremler sırasında İsias otelde konaklamış ve deprem sebebiyle 35 kişi Kuzey Kıbrıs’tan olmak üzere toplam 65 kişi enkaz altında kalarak can vermiştir. Karadeniz Teknik Üniversitesi tarafından hazırlanan bilirkişi raporuna göre binanın beton dayanımının oldukça zayıf olduğu ve betonun kum gibi dağıldığı belirtilmektedir. Ayrıca binanın herhangi bir zemin etüdü ve statik projesinin olmadığı, binanın ilk yapıldığında konut amaçlı inşa edildiği tespit edilmiştir. Binanın zemini durumu bilinmeden, kalitesiz olarak inşa edilmiş üst yapı, statik projesi olmadan rastgele yapılmış bir konut binası olarak tasarlanan bina 2016 yılında üstüne ilave bir kaçak kat yapılarak yapının daha da fazla yorulmasına sebep olmuştur. Yapının genel olarak yıkılma sebebi olarak oluşan depremin büyüklüğünden ziyade yukarıda belirtilen ihmaller zinciri olduğu açıkça görülmektedir. Ayrıca bina 1991 yılında inşa edilmiş olup, inşa edildiği dönemdeki deprem yönetmeliği oldukça eskidir. Böyle bir konut binasının sonradan otele çevrilmesi ve bu işlem sırasında bilinen herhangi bir güçlendirme işlemi yapılmamış olması binanın yıkımına sebep olmuştur. Yani depremin büyüklüğü tek başına binanın yıkım sebebi sayılamaz. Öyle olsaydı bölgedeki tüm binaların yıkılmış olması gerekirdi. Bölgede bulunan tüm binaların sadece %6’sı yıkılmış olup, yönetmelikleri ve fen kurallarını dikkate alan birçok bina ayakta kalmış veya hasarlı olarak depremi atlatmıştır.
Olası İstanbul Depreminin Etkileri
Kahramanmaraş depreminden sonra bölgede meydana gelen yıkım dikkatleri İstanbul ve Marmara bölgesine çevirmiştir. Bilindiği gibi İstanbul’da yaklaşık 7.2 milyon konut bulunmaktadır. Bunların yaklaşık 5.5 milyonu 2000 yılı sonrası inşa edilen güvenli konutlar olarak kabul edilmektedir. Geriye kalan yaklaşık 1.7 milyonluk konut ise depremde risk teşkil etmektedir. Bu sebeple bu konutların acil bir şekilde yenilenmesi ve depreme hazır hale getirilmesi gerekmektedir. İstanbul’un konut yenileme hızına bakıldığında azami olarak yıllık 100 bin civarında konutun dönüştürüldüğü görülmektedir. Mevcut yenileme hızı ile devam edilmesi durumunda bu konutların dönüşümü 15 yıl gibi süre almaktadır. Ayrıca bu dönüşümü gerçekleşmemiş konutlar genellikle ilave daire çıkmayan ve müteahhite ödeme yapılarak dönüştürülecek konutlardan oluşmaktadır. Bu sebeple bu konutların yenilenebilmesi bir bakıma bu konutlarda yaşayan vatandaşların ekonomik durumuna göre olabilmektedir. Yarısı bizden kampanyası ile verilecek destekler vatandaşlarımızın konutlarını yenilemesine olanak tanımaktadır. Ancak mevcut yenileme hızı ile bu konutların kısa sürede dönüşmesi imkansızdır. Bu sebeple hızlı bir şekilde acil dönüşmesi gereken konutların riski bertaraf edecek şekilde yıkılması veya güçlendirilmesi gerekmektedir. Öteki türlü İstanbul merkezli bir depremde yüzbinlerce vatandaşımızı kaybetme ihtimali bulunmaktadır.