Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) İsrail ve bazı ülkelerin lojistik üssü haline gelmesini eleştirerek Güney Kıbrıs’ın 50 yıldır barışın hakim olduğu Ada’yı tehlikeye attığını söyledi.
“Batı’nın İsrail’e silah desteği” başlıklı dosya haberin onuncu bölümünde, AA muhabiri, Cumhurbaşkanı Tatar’ın konuyla ilgili değerlendirmesini aldı.
Tatar, GKRY’deki başta ABD ve İngiltere olmak üzere bazı ülkelere ait askeri hareketliliğin İsrail’in Gazze’ye saldırılarını başlattığı 7 Ekim 2023’ten sonra arttığına işaret etti.
Rum Yönetiminin, başta ABD ve İngiltere olmak üzere bazı Batı ülkeleriyle anlaşmalar yaparak Güney’i, askeri bir operasyon merkezi haline getirdiğini belirten Tatar, Rumların, Orta Doğu’ya yönelik bu girişimlerden menfaat sağlamadıkları gibi bazı devletler tarafından da kullanıldıklarını ifade etti.
Tatar, GKRY’de artan askeri hareketlilik konusunda defalarca uyarıda bulunduklarını hatırlatarak Rum yönetiminin yaptığı tarihi hatalar sonucunda Kıbrıs’ın, Orta Doğu’daki bazı büyük örgütler tarafından hedef haline getirildiğini belirtti.
KKTC’nin devamlı Türkiye ile hareket ettiğini ve topraklarını herhangi bir katliama destek vermek için kullandırtmadığının altını çizen Tatar, Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın “İsrail’in, Güney Kıbrıs’ı lojistik üs yaptığı” yönündeki açıklamasına tam anlamıyla katıldıklarını ve benzer endişeleri taşıdıklarını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Tatar, daha önce katliam ve saldırılarla anılan, “barut fıçısına” dönmüş, barut kokusuyla özdeşleşen Kıbrıs’ta, Türkiye’nin 1974’te gerçekleştirdiği harekat sonucunda barışın egemen olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti:
“Güney Kıbrıs, 50 yıldır barışın olduğu Ada’yı tehlikeye atıyor. Bu Ada’da 50 yıldan beri kesintisiz devam eden barışı yok etmeye kimsenin hakkı yok. Güney Kıbrıs, kendi halkının da geleceğini ve menfaatlerini göremeyerek Orta Doğu’da yaşananlar ve eylemleri ile bölgede barışı bozmaya yönelik birtakım tarihi hatalar yapıyor.”
Cumhurbaşkanı Tatar, barışı yıllar sonra yakalamış Ada’da birilerinin emellerine alet olan Rum yönetiminin, Kıbrıs’ı tekrar hedef haline getirmesinin acemilik ve kendi halkına karşı sorumsuzluk olduğunu vurgulayarak Rumları, “Kıbrıs’ı tehlikeye atacak gereksiz risk doğuracak politikalardan kaçınmaya” çağırdı.