Güney Kıbrıs, 24 Ocak Cuma günü münhasır ekonomik bölge (MEB) sınırları içinde kaldığını iddia ettiği 5. parselde sondaj çalışmalarına başlandığını duyurdu.
Güney Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis sosyal medya platformu X üzerinden yayınladığı gönderide, ABD menşeli enerji şirketi ExxonMobil ve Katar’ın devlet petrol ve doğal gaz şirketi Qatar Energy'nin iş birliğiyle yola koyulduklarını açıkladı.
Bölgede önemli miktarda doğal gaz rezervi olduğu düşünülürken, ExxonMobil ve Qatar Energy şirketleri arasındaki iş birliğiyle enerji verimliliğinin üst düzeye çıkarılması bekleniyor.
Gelirler, enerji altyapısına yatırımda, enerji güvenliğini sağlamada ve yeni iş kollarının oluşturulmasında kullanılacak. Bu sayede Güney Kıbrıs’ın AB’nin enerji tedarik zincirinde daha güçlü rol üstleneceği öngörülüyor.
Firmaların sondaj çalışmaları ‘haftalarca’ sürebilir ve 5. parselin enerji potansiyeline ilişkin ön sonuçlar süreç içinde kamuoyuna duyurulacak.
Peki Akdeniz’deki ada ülkesinin bu adımı bölge açısından ne anlama geliyor?
Euronews Türkçe, uluslararası ilişkiler ve deniz stratejisi alanında çalışmalar yapan emekli Tümamiral Cihat Yaycı ile görüştü.
Yaycı, 2003 yılından beri Türkiye’nin ilan ettiği kıta sahanlığı sınırlarında yabancı menşeli herhangi bir sismik araştırma ve sondaj gemisinin girişine izin vermediğini söylüyor.
Yine Güney Kıbrıs’ın sondaj çalışmalarına başladığı 5. parselin Türkiye sınırlarının dışında kaldığını vurguluyor.
“Güney Kıbrıs, Türkiye kıta sahanlığı dışında kalan kısımda sondaj yaparak Ankara’nın kıta sahanlığını tanımıştır,” diyor.
YAYCI: GÜNEY KIBRIS, MISIR'IN DOĞAL GAZINI ALIKOYMAKTADIR
Mavi Vatan haritasına göre bölgenin Mısır’a ait olduğunu belirten emekli Tümamiral, “Güney Kıbrıs hem Kıbrıs Türklerinin hakkını yok saymakta hem de Mısır’ın doğal gazını alıkoymaktadır,” şeklinde konuştu.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın 15 Kasım 2024’te, Türkiye’den sismik araştırma ve sondaj gemisi istediğini hatırlatan Yaycı, KKTC bayraklı gemilerle çalışmalara başlanmasının sahada verilecek “önemli bir cevap” olacağının altını çiziyor.
Buna ek olarak, Mısır ile Güney Kıbrıs’ın 2003 tarihli deniz yetki alanlarını sınırlandırma anlaşmasına atıf yapan Yaycı, “orantılılık” ilkesi doğrultusunda 230 kilometrelik kısmın Güney Kıbrıs’a, 770 kilometrelik alanın Mısır’a ait olduğunu, 5. parselin Mısır’ın denetiminde olması gerektiğini tekrarlıyor.
MAVİ VATAN
Yaycı, Türkiye’nin Karadeniz, Ege Denizi ve Akdeniz’de ilan ettiği deniz yetki alanlarını kapsayan ve kamuoyunda bilindiği şekliyle “Mavi Vatan” doktrinini emekli Tümamiral Cem Gürdeniz ile beraber geliştiren kişi.
Türkiye, Mavi Vatan doktrini ile çevresindeki denizlerde 462.000 kilometrekarelik bir alanın uluslararası hukuk çerçevesinde kendi yetki alanında olması gerektiğini savunuyor.
Libya Ulusal Birlik Hükümeti ile Türkiye arasında imzalanan 2019 tarihli deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına ilişkin anlaşma, Mavi Vatan’ın somut adımlarından biri olarak görülüyor.
Anlaşma, 27 Kasım 2019’da İstanbul’da imzalanırken, Libya’da 6 Aralık 2019’da, Türkiye’de 7 Aralık 2019’da Resmi Gazete’de yayınlanıp yürürlüğe girdi. Birleşmiş Milletler’e yapılan bildirim sonrası Türkiye, Libya ile denizden komşu oldu.
Türkiye’de ilk kez 14 Haziran 2006’da, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda düzenlenen “Karadeniz ve Deniz Güvenliği” konulu sempozyumda emekli Tümamiral Cem Gürdeniz’in dile getirdiği “Mavi Vatan” kavramı, Ankara’nın 10 Aralık 1982 tarihli Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi’ne (BMDHS) taraf olmayışının bir tezahürü olarak görülüyor.
BMDHS’ye göre, insan yerleşimine veya kendi ekonomik yaşamı olmayan resifler hariç, tüm adalar karasuları hakkına ve bir kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge kurma hakkına sahip.
Ankara ise, üzerinde yerleşim olan Girit ve Rodos gibi adaların münhasır ekonomik bölge hakkına karşı çıkıyor.
2 Mart 2004’te BM’ye verilen ilk notada Türkiye, batıdaki bazı bölgelerde egemenlik haklarına sahip olduğunu ilan etti.
4 Ekim 2005 tarihli ikinci notada bu kez Mavi Vatan'ın hatları çizildi ve Türkiye ile Yunanistan kıta sahanlığı sınırının Akdeniz'e ulaştığı noktaya kadar uzanacağını bildirdi.
2006’da bu sınır noktasında Akdeniz Kalkanı Harekatı başlatıldı.
2019’da Türkiye, tarihinde ilk kez eş zamanlı olarak Karadeniz, Ege ve Akdeniz’de Mavi Vatan tatbikatını gerçekleştirdi.