"AB ile ticaretin önündeki engellerin kaldırılması, karşılıklı fayda temelinde ve yeşil dönüşüm ve dijital ticaret gibi konularda işbirliğinin geliştirilmesine dayanan yeni diyalog sürecinin dengeli bir şekilde yürütülmesi, AB ile karşılıklı attığımız adımlara bağlı olarak ilerleyecektir"
"Bakanlığımızın yakın işbirliği ve diyalog yönündeki kararlılığı açıktır. Aynı şekilde, üzerine düşen konularda AB'nin sorumluluklarını yerine getirmesi beklentimiz de doğal olarak devam etmektedir"
TC Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Avrupa Birliği (AB) ile önündeki engellerin kaldırılması, karşılıklı fayda temelinde ve yeşil dönüşüm ve dijital ticaret gibi konularda işbirliğinin geliştirilmesine dayanan yeni diyalog sürecinin dengeli bir şekilde yürütülmesinin Türkiye ve AB'nin karşılıklı attığı adımlara bağlı olarak ilerleyeceğini bildirdi.
Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre Bolat, Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan "2024 Türkiye Raporu"nun ekonomi ve ticarete ilişkin ifadelerini değerlendirdi.
Bolat, Türkiye'nin oldukça gelişmiş bir piyasa ekonomisine sahip olmasının, rekabetçi baskı ve piyasa güçleriyle baş etme kapasitesi anlamında iyi bir hazırlık seviyesinin bulunmasının ve AB'ye ekonomik entegrasyonun yüksek olmasının raporda teyit edilmesinin memnuniyet verici olduğunu ifade etti.
Raporda Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerin karşılıklı çıkar temelinde güçlendirildiğine atıf yapıldığını belirten Bolat, Gümrük Birliği kapsamındaki sorunların çözülmesi anlamında ilerleme kaydedildiği ve bu yöndeki adımların devam etmesi gerektiğinin ifade edilmiş olmasının son dönemde kurulan yapıcı diyaloğun pozitif sonuçlarının yansıması olduğunu vurguladı.
- "Müteakip çalışmalar için AB ile görüşmelere hazırız"
Bolat, Gümrük Birliği'nin güncellenmesi öncesinde mevcut ticari sorunların üstesinden gelme ve daha derin bir işbirliği tesis etmek üzere kurulan ve ilk toplantısını Avrupa Komisyonu Kıdemli Başkan Yardımcısı Valdis Dombrovskis ile temmuz ayında Brüksel'de gerçekleştirdikleri "Yüksek Düzeyli Ticaret Diyaloğu"nun, karşılıklı işbirliğinin öne çıkan unsurlarından biri olarak raporda yer almasının önemine dikkati çekti.
AB'nin son dönemde güçlenen teknik ve üst düzey diyaloga atıf yapmasının da önemli olduğunu belirten Bolat, Yüksek Düzeyli Ticaret Diyaloğu'nun, karşılaşılan ticari sorunların güçlendirilmiş işbirliği anlayışıyla ele alındığı ve sorunların çözümü yönünde karşılıklı yol haritası çizildiği bir platform olarak raporda yer almasından memnuniyet duyduklarını kaydetti.
Bolat, AB ile son bir yıl içerisinde Gümrük Birliği'nin işleyişi konusunda, Yüksek Düzeyli Ticaret Diyaloğu'nun kurulması dahil, diyalog pencerelerinin sonuna kadar açık olduğunu, ticari ilişkilerin zemininin karşılıklı yarar temelinde güçlendirildiğinin, karşılıklı ticari engellerin kaldırılması konusunda ilerleme kaydedildiğinin altını çizerek, raporda yüksek temsilci ile Komisyon'un Gümrük Birliği'nin güncellenmesine yönelik müzakere çerçeve belgesi hakkındaki tartışmaların yeniden başlatılmasını tavsiye etmiş olmasının da olumlu ilişkilerin bir tezahürü olduğunu ifade etti.
- "Bakanlığımızın yakın işbirliği ve diyalog yönündeki kararlılığı açıktır"
Raporun ekonomi ve ticaret bölümleri dışındaki kısımlarında, Dışişleri Bakanlığınca açıklanan eksiklikler ve Türkiye açısından objektiflikten uzak ve haklı gerekçelere dayanmayan değerlendirmeler bulunduğunu kaydeden Bolat, Komisyon'un rapor vesilesiyle ticaret ve ekonomi başlığı altında Türkiye'de yeniden kurulan işbirliğine ve özel olarak Yüksek Düzeyli Ticaret Diyaloğu'na yaptığı olumlu atıfları not ettiklerini ve müteakip çalışmalar için AB ile görüşmelere hazır olduklarını belirtti.
Bolat, şu değerlendirmede bulundu:
"En önemli ticaret ortaklarımızdan AB ile ticaretin önündeki engellerin kaldırılması, karşılıklı fayda temelinde ve yeşil dönüşüm ve dijital ticaret gibi konularda işbirliğinin geliştirilmesine dayanan yeni diyalog sürecinin dengeli bir şekilde yürütülmesi, AB ile karşılıklı attığımız adımlara bağlı olarak ilerleyecektir. Bu kapsamda Bakanlığımızın yakın işbirliği ve diyalog yönündeki kararlılığı açıktır. Aynı şekilde, üzerine düşen konularda AB'nin sorumluluklarını yerine getirmesi beklentimiz de doğal olarak devam etmektedir."
