Milli Mücadele Vakfı (MMV) Başkanı Aziz Gülbahar, “ Kıbrıs Türk Halkı ve Türk milleti için doğru yolun Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne sahip çıkmak, tanınması için çaba göstermek olduğunu” belirtti.
Gülbahar, “ Rum tarafının Holguin’le yapılan görüşmelerde Kıbrıs Türkü’nün egemen eşitliği ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin uluslararası eşit statüsünü kabul etmeyeceğini yeniden ortaya koyduğuna” dikkati çekti ve   “asıl sürdürülebilir olmayan Rumların bu net tutumuna rağmen federasyon istemek, onların peşinden sürüklenmektir” dedi.
Milli Mücadele Vakfı Başkanı Gülbahar açıklamasında şunları kaydetti:
“ Bazı siyasi çevreler son zamanlarda yine Rumların bizi oyalamak için ister göründükleri federal çözüm için propaganda yapmaya ağırlık vermeye başlamışlardır.
Oysa Kıbrıs konusundaki federal çözüm sürecinin 2017’de Crans Montana’da Rumlar tarafından tamamen çökertildiği nettir.
Rumların o günkü tutumundan geçen 7 yıla rağmen en küçük bir değişiklik yoktur.
Rum tarafı Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs şahsi temsilcisi Holguin’le yapılan görüşmelerde Kıbrıs Türkü’nün egemen eşitliği ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin uluslararası eşit statüsünü kabul etmeyeceğini yeniden ortaya koydu.
Bu ne demek olduğunu Kıbrıs Türk Halkı ve Türk milleti iyi düşünmelidir.
Bu tutum, Rumların bizi, kendi etkin, ağırlıklı yönetimlerindeki bir Devlet’e azınlık olarak yamalamak hayallerinin devam ettiğini göstermektedir.
Bu tutum, Rumların bizi olası anlaşmada, olası bir uyuşmazlık durumunda kendilerine mahkum, kendi Devleti ile dünyadaki yerini almasına engel konulan bir topluluk olarak tutmak hedeflerini ifade etmektedir. 


Tüm bunların hala bazı çevreler tarafından görülmemesi, iyi değerlendirilememesi ve federasyon peşinde koşulması hatalıdır. Kıbrıs Türkü’nün gerçek menfaatlerine zarar vermektedir.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti tarafından ortaya konulan, Anavatan Türkiye tarafından tamamen desteklenen iki Devletli çözüm siyasetini sürdürülebilir bulmayanlar bilmelidir ki asıl sürdürülebilir olmayan Rumların bu net tutumuna rağmen federasyon istemek, onların peşinden sürüklenmektir.
Kıbrıs Türk Halkı ve Türk milleti için doğru yol Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne sahip çıkmak, tanınması için çaba göstermektir.
50 yıl devam eden federasyon görüşmeleri biz Rumların istediği her şeyi vermediğimiz sürece 50-150 yıl daha sonuç vermeyecektir.
Sayın Denktaş, Sayın Talat, Sayın Eroğlu, Sayın Akıncı federasyon görüştüler ama Rum kendi hegemonyasını kurmaktan başka bir şey düşünmediği ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin veto hakkına sahip üyelerinin çıkarları Rumları desteklemeyi gerektirdiği için bir anlaşma yapamadılar.
Dolayısı ile aynı yoldan, aynı kararlarla yürünürse varılacak köy bellidir.
Yeni bir siyaset, yeni bir yol ortaya koymak şart idi ve o yapılmıştır.
Bu siyaseti desteklemek aklın yolunu desteklemek, tarihten ders çıkarmaktır.
Partiler üstü siyaseti benimseyen, tek düşüncesi Kıbrıs Türk Halkı’nın özgür, egemen bir şekilde, güven ve refah içinde kendi çağdaş demokrasi ile yönetilen Devleti’nde yaşaması olan Milli Mücadele Vakfı olarak siyasal partilerimiz ve Anavatan Türkiye’miz olmak üzere herkesi bu yönde gayret göstermeye davet ediyoruz.” Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti tarafından ortaya konulan, Anavatan Türkiye tarafından tamamen desteklenen iki Devletli çözüm siyasetini sürdürülebilir bulmayanlar bilmelidir ki asıl sürdürülebilir olmayan Rumların bu net tutumuna rağmen federasyon istemek, onların peşinden sürüklenmektir.
Kıbrıs Türk Halkı ve Türk milleti için doğru yol Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne sahip çıkmak, tanınması için çaba göstermektir.