Suriye’de Beşar Esad rejiminin devrilmesi sonrasında ülke dışındaki mültecilerin Suriye’ye geri dönme süreci tartışılmaya başlandı. Almanya’da 23 Şubat’ta yapılacak erken seçimlerden birinci güç olarak çıkması beklenen Hristiyan Birlik partilerinden (CDU/CSU), ülkesine dönecek Suriyelilere 1000’er euro ödenmesi teklifi geldi.

Birlik partileri meclis grup başkanvekili Jens Spahn, Almanya’daki Suriyeli sığınmacıların ülkelerine dönmelerinin desteklenmesi gerektiğini belirterek “İlk adım olarak örneğin şöyle bir teklifte bulunalım. Alman hükümeti ‘Suriye’ye dönmek isteyen herkes için charter uçuşlar düzenleyip 1000’er euro verelim’ dese nasıl olur?” önerisini getirdi.

Spahn, ikinci adım olarak Almanya’nın Avusturya, Türkiye ve Ürdün ile birlikte 2025’in başlarında “yeniden imar ve sığınmacıların geri dönüşü” konulu bir konferans organize etmesi teklifinde bulundu. Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partili politikacı, “Ülkelerinde durum normalleşince, istikrara kavuşunca, perspektif oluşunca geri dönüş beklentisi de olur. Ama bu tabii ki birkaç gün ya da birkaç hafta içinde değerlendirilebilecek” dedi.

“Gönüllü geri dönüşlerin desteklenmesi gerek”

Birlik partileri meclis grubunun iç politika sözcüsü Alexander Throm da Handelsblatt gazetesine verdiği demeçte, Suriye’deki durumun Esad’ın devrilmesiyle kökten değiştiğini belirterek “Bu, özellikle de Esad’dan kaçanlar için geçerli. Yeni duruma göre koruma statüsünün geçerliliğini yitirip yitirmediğinin incelenmesi gerek” diye konuştu. Sığınmanın geçici konaklama anlamına geldiğini vurgulayan Throm, gönüllü geri dönüşlerin desteklenmesi gerektiğini belirtti.

CDU dış politika uzmanı Jürgen Hardt da kamu yayıncılık kuruluşu ZDF’e yaptığı açıklamada koruma statüsüyle ilgili değerlendirme için henüz erken olduğunu, konunun birkaç hafta içinde açıklığa kavuşabileceğini belirterek pek çok sığınmacının kendiliğinden Suriye’ye dönmek isteyeceğine inandığını, bu kişilere yeni bir yaşam kurma sürecinde destek olunması gerektiğini kaydetti.

Başbakan Scholz’a “Erdoğan ile acilen görüş” çağrısı

Silahlı muhaliflerin ele geçirdiği bölgelerden Türkiye ya da Avrupa yönüne bir göç hareketliliği bulunmadığına işaret eden Hardt, “Bu umut veren bir işaret. AB ve Almanya, Türkiye’deki geçiş sürecine aktif bir şekilde eşlik etmelidir. Çok sayıda sığınmacının geri dönüşü sağlanmalıdır” diyerek Başbakan Olaf Scholz’dan hızlı bir şekilde Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bu konuda görüşmesini istedi.

Alman kamuoyunda, Türkiye ile 2016’da imzalanan Mülteci Mutabakatı’nın mimarı olarak bilinen göç uzmanı Gerald Knaus da, Esad’ın devrilmesini “tarihî bir dönüm noktası” diye nitelendirdi. “Orta vadede istikrarın sağlanması durumunda bu, Avrupa dahil genel göç durumu açısından tarihî bir dönüm noktası olabilir” diyen Kraus, “Komşu ülkelerdeki Suriyeli sığınmacılar, ülkelerindeki durumun yeniden güvenli olup olmadığını hemen görme şansına sahipler. Eğer güvenlik sağlanırsa Almanya ve diğer Avrupa ülkelerine iltica başvuruları da gerileyecektir” değerlendirmesinde bulundu.

Suriye’deki durumdan doğrudan etkilenen güçler

Kraus da Alman hükümetini Suriye konusunda bir temas grubu oluşturmaya çağırdı. Göç uzmanı, Suriye’deki durumdan doğrudan etkilenen güçler; Ürdün, Türkiye, Avusturya, Yunanistan, Almanya, AB ve kurulacak Suriye hükümetinden oluşacak temas grubunun bir strateji oluşturmasını ve AB’nin destek vermesini önerdi.

Göç uzmanı Kraus, Suriye’de istikrarın sağlanması ve Almanya’da iltica başvurularının azalmasının iç politikaya da olumlu etkileri olabileceğini belirterek “2025’te Suriye’den iltica başvurularının sayısı hızlı bir şekilde azalırsa, Almanya’daki AfD, Avusturya’daki FPÖ gibi aşırılıkçı tehlikeli güçlerin elinden kozları alınmış olur. Bu nedenle dış politik çabalarda da Suriye’nin istikrarına mutlak öncelik verilmesi gerek” dedi.

Editör: Pınar Gözek