Gündem

Ahmet Serdaroğlu: Hür-İş her zaman adaletsizliklerin karşısında

Hür-İş Başkanı Ahmet Serdaroğlu, İçişleri Bakanlığı önünde yaptığı basın açıklamasında, “Hür-İş ve bağlı sendikalar her zaman adaletsizliklerin karşısındadır” ifadelerini kullandı.

Kıbrıs Türk Ofis, Banka, Sigorta ve Ticaret Çalışanları Sendikası (BASS), "Güzelyurt Bölge Sular Komitesi ve Yayla Sulama Birliği’nde mağdur duruma düşürülen çalışanların özlük ve sosyal haklarının ödenmesi, yürürlükte olan toplu iş sözleşmesine uygun hareket edilmesi ve Yayla Sulama Birliği’nde şeffaf bir mali denetim yapılması" talebiyle İçişleri Bakanlığı önünde eylem ve basın açıklaması yaptı.

BASS’ın bağlı olduğu Hür İşçi Sendikaları Federasyonu (Hür-İş) Başkanı Ahmet Serdaroğlu ve BASS Genel Sekreteri Ali Yeltekin yaptıkları açıklamalarda, İçişleri Bakanı Dursun Oğuz’u göreve çağırdı ve süratli adım atılmadığı takdirde eylem şekillerinin değişeceğini belirtti.

SERDAROĞLU

Hür-İş Başkanı Ahmet Serdaroğlu, sendika ve STÖ’lerin ülkede bitmek bilmeyen sorunlara karşı her zaman “önce müzakere sonra mücadele” anlayışıyla hareket ettiğini, müzakere yoluyla sonuca ulaşamadıkları zaman demokratik haklarını kullanarak eylem yaptıklarını söyledi.

Serdaroğlu, Hür-İş ve bağlı sendikaların her zaman adaletsizliklerin karşısında olduğunu ve söz konusu adaletsizlikleri yapanları ifşa yoluna gittiğini kaydederek, Güzelyurt Kaymakamı'nın Güzelyurt Bölge Sular Komitesi maaş ve özlük haklarıyla ilgili maddeleri toplu iş sözleşmesinde bulunmasına rağmen uygulamadığını dile getirdi.

Sendikalarının, görevini doğru yapmayanlarla sorunu olduğunu söyleyen Serdaroğlu, “adalet duygusu yüksek” olarak bilinen İçişleri Bakanı Dursun Oğuz’u bu bağlamda göreve davet ettiklerini belirterek, süratli adım atılmasını beklediklerini, yapılmaması halinde Hür-İş Federasyonu'nun gereğini yapmakta tereddüt etmeyeceğini bildirdi.

YELTEKİN

BASS Genel Sekreteri Ali Yeltekin de Güzelyurt Bölge Sular Komitesi'nde özellikle Başsavcılık ve Sayıştay görüşlerine rağmen yasa dışı uygulamalar yapıldığını, maaşların asgari ücretin altında kaldığını belirtti.

Yeltekin, Gayretköy, Güzelyurt, Akçay ve Yayla’da görev yapan personelin sadece su işleriyle değil, aynı zamanda tamirat, sigortaların ve dolayısıyla devlet malının korunması gibi görevleri de yerine getirdiğini kaydederek, Kaymakamlığın “Para yok; para bulun gelin, ödeyelim” diyerek özlük ve sosyal hakları ödemediğini iddia etti.

“Maliye Teftiş Kurulu’nun Gayretköy, Güzelyurt ve Akçay’ı denetlerken, yıllardır Yayla Sulama Birliği’ni neden denetlemediğini” soran Yeltekin, buna Kaymakamlığın mı, İçişleri'nin mi yoksa Maliye Bakanlığı’nın mı engel olduğunu bilemediklerini, üreticiden tahsil edilen paranın nerede olduğununsa belli olmadığını savundu.

34/2002 sayılı yasaya göre Bölge Sular Komitesi'nin ve su birliklerinin sadece Maliye Teftiş Kurulu'nun incelemesine tabi olduğunu aktaran Yeltekin, telefonla Kurulu aradıklarında “Defter yok, kayıt yok, yatırım yok, para yok” cevabını aldıklarını, Maliye Bakanlığı ile yapılan yazışmalardaysa “Bakanlığın bu denetimleri yapabilmesi için İçişleri’nden bu yönde bir talep yazısı beklediğinin” söylendiğini aktardı.

“KAYMAKAMLIK ÇALIŞANLARI GİZLİ GİZLİ İŞTEN DURDURDU”

Yeltekin, 3 Ocak’ta denetlemeyle ilgili yazının Bakan Dursun Oğuz’a verildiği halde halen bir sonuç çıkmadığını, geçtiğimiz günlerde Güzelyurt Kaymakamlığı'nın çalışanların bir kısmını gizli şekilde işten durdurduğunu, ardından hiçbir açıklama yapılmadığını savunarak bu kişilerin, 50 iş günü izinleri, Temmuz’dan bu yana gelen hayat pahalılığı ödemeleri, 2003’ten bu yana alınmayan bayramlıkları, 13. maaşları ve ocak ayı maaşları vb. hakların da verilmediğini ifade etti.

“GÜZELYURT’TA DERELER BİR KİŞİYE PEŞKEŞ ÇEKİLDİ…”

Başka örgütlerden gelen bazı bilgilere göre Güzelyurt’taki derelerin bir kişiye peşkeş çekildiğini öne süren Yeltekin, köyde hafriyat işi yapanların çakıl bulmakta zorlandıklarını aktardı ve bugünkü eylemde onların da sesi olmak istediklerini söyledi.

HAYVAN BARINAĞI KONUSU…

Güzelyurt’ta gönüllülerin kimsesiz hayvanların zarar görmemesi adına bir hayvan barınağı yapmak istediklerini, buna karşın Kaymakamlığın 9 bin-10 bin TL yıllık kira geliri istediğini anlatan Yeltekin, gönüllü olarak bir işe girişen ve devlete hiçbir yük bindirmeyecek bir hayır işi için bu şekilde kira istenmesinin hiçbir örneği bulunmadığını iddia etti.

Yeltekin şöyle devam etti:

“İçişleri Bakanı Sayın Dursun Oğuz’u göreve davet ediyoruz; Maliye Bakanlığı’nı göreve davet ediyoruz önceliğimiz Yayla Sulama Birliği’nin mali denetiminin yapılması ve halka ve bölge üreticilerine bunun duyurulmasıdır… Yasaya aykırı olarak işlem yapan, Sayıştay ve Başsavcılık görüşlerine de aykırı hareket içinde bulunan Güzelyurt Kaymakamının mutlaka bir raporu olmalıdır. İçişleri Bakanı bu raporu kesinlikle istemelidir, yasal mevzuatta bunun hangi tür eylem içinde olduğu tespit edilmelidir. Aksi halde bundan sonraki eylemlerimiz daha farklı olacak.

Şimdi ara dönemdeyiz… Ocak-şubat şükürler olsun yağışlı; ama nisanda sulama birliklerinin açılışında eğer bu tutum devam edecekse hiçbir üreticiye su verilmeyecek. Biz üreticilerle ilgili kısımda da karşı karşıya gelmeyeceğiz, çünkü İçişleri Bakanı iki aylık dönemde görevini yerine getirecek, sorumludur. Hiç kimse bu görevden kaçamaz; bu paraların hesabı sorulacaktır."

Yeltekin çalışanların ekmeğinin derdinde olduğunu, hâlâ ocak maaşlarını ve geriye dönüklerini alamadıklarını ifade ederek "Birileri çıkıp da bize ‘evinize nasıl ekmek götürüyorsunuz, çocuklarınız neyle beslenir, elektriği neyle ödüyorsunuz?’ diye sormuyor." ifadelerini kullandı.

"BİRLİK 500 BİN TL ZARARA UĞRATILDI"

BASS Genel Sekreteri Ali Yeltekin, bir yıl önce emekli olması gereken bir çalışanın henüz defterleri teslim etmeyerek birliği 500 bin TL zarara uğrattığını da savundu.