Trump’ın başkanlık koltuğuna oturmasının ardından imzaladığı bir dizi başkanlık kararnamesinin ardından, USCG salı günü yaptığı açıklamada, ek güvenlik unsurlarının çeşitli bölgelere konuşlandırılacağını duyurdu.

Açıklamada, “Teksas ile Meksika arasındaki deniz sınırı, Amerika Körfezi” ifadesi kullanıldı. Benzer şekilde, Florida Valisi Ron DeSantis de pazartesi günü bir kış fırtınası hakkında yayımladığı resmi kararnamede, alçak basınç sisteminin “Amerika Körfezi” üzerinden geçtiğini belirtti.

USCG ve Florida’nın bu ifadeyi kullanmaya başlaması, Trump’ın göreve başlar başlamaz imzaladığı ve deniz havzasının yeniden adlandırılmasının “Amerikan büyüklüğünü onurlandıracağını” öne süren kararnameyle örtüşüyor.

Kararnamede, “Başkan Trump, hükümete sağduyuyu geri getiriyor ve Amerikan medeniyetinin temellerini yeniden canlandırıyor” ifadeleri yer aldı. Ayrıca, “Daha önce Meksika Körfezi olarak bilinen bölge, bir zamanlar hızla büyüyen ulusumuz için önemli bir varlık olmuştur ve Amerika’nın silinmez bir parçası olarak kalmıştır” denildi.

“Gulf of Mexico” ifadeleri resmi kayıtlardan çıkarılacak

Kararnameye göre, İçişleri Bakanı, 617.800 mil karelik (yaklaşık 1.6 milyon km²) bu deniz havzasının adını 30 gün içinde değiştirmek için “gerekli tüm adımları atmakla” yükümlü olacak.

ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu (USGS) bünyesindeki Coğrafi İsimler Bilgi Sistemi’nin (GNIS) de güncellenmesi ve “Gulf of Mexico” ifadelerinin resmi kayıtlardan çıkarılması gerekecek.

Resmi belgelerde değişiklik yapılabilecek ancak uluslararası düzeyde bağlayıcılığı yok

Uluslararası deniz alanlarının isimlendirilmesiyle ilgili bağlayıcı bir protokol bulunmuyor. Bu nedenle, Trump’ın kararnamesi ABD içindeki resmi belgelerde isim değişikliğini sağlayabilecek olsa da diğer ülkelerin bu değişikliği kabul etme zorunluluğu bulunmuyor.

ABD Jeolojik İsimler Kurulu, “zorlayıcı bir neden olmadıkça” isim değişikliklerini teşvik etmediğini belirtiyor. Kurumdan yapılan açıklamada, “Bir ismi değiştirmek yalnızca tarihi kullanımını düzeltmek veya yeniden tesis etmek amacı taşıyorsa, bu tek başına yeterli bir neden değildir” denildi.