ABD’nin Kıbrıs Büyükelçisi Julie Fisher Lefkoşa Rum kesiminde dün düzenlenen bir seminerde yaptığı konuşmada, Rum kesiminde bazı kurum ve kişilere uygulanan yaptırımların Güney Kıbrıs’ı değil, Ukrayna karşısındaki savaşta Kremlin’in “savaş makinesine” yardım eden oligarkları ve tüccarları hedef aldığını söyledi.
Alithia gazetesinde yer alan habere göre Fisher açıklamasında, bazı durumlarda Rum tarafındaki bankacılık sektörü tarafından takip edilen uyum standartlarının AB’nin birçok başka ülkesinden yüksek olduğunu da dile getirdi.
Yaptırımlar ve ihracat kontrolleri konusundaki en iyi uygulamalar konulu dünkü seminerde konuşan Fisher, ülkenin bankacılık sektörünün uluslararası alandaki itibarının iyileştirilmesi konusunda Rum bankalarının uyum departmanlarının yaptığı işi takdir ettiğini ve bu çalışmaların Washington tarafından da takdir edildiğini ve kabul gördüğünü ifade etti.
Seminerde, Rum kesimindeki bankacılık sektörünün uluslararası işlere maruz kalması konusundaki ciddi azalmanın yanı sıra bankaların Rus ve Belaruslu müşterilerindeki azalmaya da yer verildiğini ifade eden gazete, bunun 2014’te %12,5 olan banka bilançolarının %1’inden daha azına karşılık geldiğine işaret etti.
Fisher seminerde yaptığı konuşmada ayrıca Ukrayna’daki savaşın tam ortasında finansal sistemler ile uyum departmanlarının Kremlin’in faaliyetlerinin engellenmesi ve bu trajik savaşın sona erdirilmesinin hızlandırılması konusunda kritik bir rol oynadıklarını da dile getirdi.
ABD Dışişleri Bakanlığının Tehdit Finansmanına Karşı Yaptırımlardan Sorumlu Kıdemli Danışmanı Blake Princet ise söz konusu seminerde yaptığı konuşmada, uyum departmanlarının çalışmalarını oldukça önemli olarak nitelendirdi.
Konuşmasında Rum kesiminin silah transferinin azaltılması yanı sıra yaptırımların ihlal edilmesi ve kara para aklanması faaliyetleri konusunda önemli adımlar attığını savunan Princet, bu konuda ortaklaşa çalışmak istediklerini dile getirdi.
Güney Kıbrıs’taki Kıbrıs Bankası Uyum departmanı direktörü Marios Skandalis ise konuşmasında, uyum kültürünü değiştirdiklerini ifade ederek, bankacılık sisteminin özellikle 2013 yılındaki krizden sonra yalnızca uyum işleyişini güçlendirmek için değil ekonomi kültürünü yeniden şekillendirmek ve finansal sisteme güveni yeniden tesis etmek için tedbirler aldığını ekledi.